Bilir misiniz bilmem; Maslow Teorisi insan ihtiyaçlarını piramit şeklinde gösterir. Bölümlere ayrılan parçalardın bir alttaki ihtiyaç karşılanmazsa üste çıkamazsınız. O ihtiyaç listesi sosyolojik yaşam standartlarına göre şekillenir. Yani kimine göre Vatan bir ihtiyaçtır, kimine göre soğan bir ihtiyaçtır, kimine göre sevgi, kimine göre Luppo. Herşeyin sebebi en alttaki fizyolojik ihtiyaçları bile gideremediğimizden yaşanır.
Çok yazık ki kör bahçıvanların bahçesinde açtık.
Yani demem o ki Fiziksel olarak kendini güvende hissetmeyen birinden size güvenmesini bekleyemezsiniz, psikolojik destek sağlayamazsınız. Önce o insanı bir ısıtın, temiz su ve yiyecek sağlayın. Barınacak bir alan yaratın. Sonra manevi desteğinizi aşılarsınız. Buyurunuz geldiğimiz yer yine Maslow teorisi…
Bu arada dükkanda baktığım Kaktüs solmuş. Lan çölün kavurucu sıcağına dayanan bitki benim dükkanda öldü. Kahrından mı öldü artık ne olduysa, umarım onun altından da Maslow çıkmaz…
Hızır yoldaşınız olsun demiştim siz kendinize ortak ediyorsunuz kuzum.
İsmir Konak’ta kendisini Hızır Aleyhisselâm (A.S.) olarak tanıtan bir kişi “Beklediğin kişi benim, beni Allah gönderdi. Ben Hızır A.S.” diyerek bir vatandaşı 750.000 TL dolandırdı. Dolandırıldığını anlayan vatandaş soluğu karakolda aldı. Kimliği belirsiz dolandırıcı, Hızır A.S (Firarda) şeklinde kayda geçti. Bence komik.
100 Yılda 100 şehir 1000 ilçe projesine benimde önerim olucak.
Mesela Mahmutbey gişeler il olsun günün 24 saati hiç bir ilde olmayan araç kalabalığı oluyor. Sonra Urfa yeniden il olsun malum kasaba muamelesi görüyor belki hatırlanır. Mesela Esenler il olsun Esenyurt ve Fatih Birleşmiş milletlere bağlanarak kontrolü Esenler iline verilsin. Sonra Kadıköy ve Beşiktaş il olsun nasılsa bir daha büyükşehir alamayacak olanlara belki kıyak olur, gözleri insanlık görsün.
Evet gelelim Çarşamba meşaşıma; Yüreğimde çok selalar okundu benim, gidenlerin kırkı kalanların gıkı çıkmadı gıkı, bilin istedim…
De hayde ShabatShalom kuzim, Çarşamba’mız mübarek olsun…
Yaklaşın şöyle yamacıma “Ekonomik Kalkınma” planımı açıklıyorum; 80 milyon kişiyiz. Bu ay herkes bana 1 TL veriyor, durumu iyi olanlar 2 lira verebilir. Böylece en az 80 milyonum oluyor. Ülkeye fabrika falan neyse işte yatırım yapıyorum. Diğer ay başkasına 1 lira veriyoruz aynısını o da yapıyor, büyüyoz ve gelişiyoz…
Gün güzel gelişmelere gebe şükür, slogan güncellemem geldi benim; Yaşasın Özgürlük, Yaşasın Özgür Türkiye’de Özgür Türklük…
Direnin ey insanlar, hatta direnirken de gülümsemeyi bırakmayın. Saygı ve hürmetle büyük küçük demeden alayınızın ellerinden öperim…
Evet unutmadan; Cesaret Bulaşıcıdır…
10 kuruşluk pul ve imza…
