Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Toplantısı’na iştirak etti. Toplantı sırasında yaptığı değerlendirmelerde, Türk Lirası (TL) mevduatların toplam içindeki oranının artış gösterdiğini belirtti ve “Dezenflasyon süreci devam ediyor” sözlerini kullandı.
2023’TEN BU YANA 25,7 PUAN ARTTI
Karahan, toplantıdaki sunumunda parasal sıkılaşma sayesinde enflasyon, rezervler ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) konularında olumlu bir gelişmenin hedeflendiğini dile getirdi.
Sıkı para politikası uygulamalarının rezervler üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu bildiren Karahan, KKM bakiyesinin 107 milyar dolar düşüşle 36 milyar dolara gerilediğini ve TL mevduatın toplam mevduat içindeki yüzdesinin Ağustos 2023 itibarıyla 25,7 puan artarak 2 Aralık 2024’te yüzde 57,3’e yükseldiğini kaydetti.
Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve enflasyonun temel eğilimindeki yavaşlamanın sürdüğünü vurgulayan Karahan, “Temel malların fiyatları genel olarak olumlu bir yön izlerken, geçmişe endeksleme eğiliminin güçlü kalemler hizmet enflasyonunu yukarı itmektedir.” şeklinde konuştu.
KİRA DIŞI HİZMETLER GÜÇ KAYBEDİYOR
Kira hariç hizmetlerde fiyat artışlarının yavaşladığına dikkat çeken Karahan, talepteki dengelenmenin, reel değerlemenin, beklentilerin ve fiyatlama davranışlarının yanı sıra maliye politikasının artan uyumunun dezenflasyon sürecine katkı sağladığını anlattı.
İhracatın güçlü bir grafik çizdiğini, ithalatın ise ılımlı bir seyir izlemekte olduğunu belirten Karahan, tüketici ve firmaların enflasyon beklentilerinin de düşüşe geçtiğini söyledi. Üretici fiyatlarının aylık artışının da ılımlı seyrini sürdürdüğünü aktardı.
DIŞ FİNANSMANA ERİŞİM KOLAYLAŞACAK
TCMB Başkanı Karahan, sıkı parasal duruşun makroihtiyati tedbirlerle desteklendiğini ifade ederek, bu adımların “TL mevduat ve KKM’ye yönelik düzenlemeler, kredilere yönelik iyileştirmeler ve likidite yönetimi” olarak sıraladı.
Ticari kredi artışının büyüme sınırlarının altında kaldığını belirten Karahan, risk primindeki gerilemenin dış finansmana erişimi kolaylaştırdığını dile getirdi. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 250 baz puanın altına indiğini ve 10 yıllık eurobond getirilerinin yüzde 9,5’ten yüzde 6,9’a düştüğünü ifade etti. Bunun yanı sıra reel sektör yurt dışı borç çevirme oranının da yüzde 95’ten yüzde 128’e yükseldiğini vurguladı.