Belirlenen yetkiler doğrultusunda elde edilecek kişisel veriler ve ticari sırların, bu verilere erişim gerektiren koşulların sona ermesi durumunda otomatik olarak silinmesi, yok edilmesi veya anonimleştirilmesi sağlanacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin siber uzaydaki milli gücüne yönelik siber saldırılarda bulunan veya bu saldırılar sonucunda elde edilen verileri siber ortamda bulunduran kişilere 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası uygulanacaktır. Yetkili mercilere ve denetim görevlilerine gerekli bilgi, belge, yazılım, veri ve donanımı vermeyen ya da bunların alınmasına engel olanlara ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile 500 günden 1,500 güne kadar adli para cezası verilecektir.
BİLGİ SAVAŞI
Türkiye’nin ulusal güvenliğini belirleyen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) siber güvenliğin yanı sıra bilgi savaşları konusunu da kapsamaktadır.
Bilgi savaşı, düşman hakkında bilgi edinmeyi, bu bilgileri işlemenin yanı sıra düşmanı da bu tür yeteneklerden mahrum bırakmayı ifade etmektedir. Konvansiyonel savaşların bir destek unsuru olarak değerlendirilen bilgi savaşları, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte daha da büyük bir öneme sahip olmuştur.
Günümüzde bilgi savaşları için daha hızlı ve maliyet etkin olan yeni medya kanalları, özellikle internet siteleri ve sosyal medya platformları tercih edilmektedir. Hasım devletler veya gruplar, medya unsurları aracılığıyla diğerleri üzerinde baskı oluşturmayı amaçlayan bilgi savaşları düzenlemektedir. Bu tür savaşların önemli örneklerinden biri ise 2016 yılında ABD’de Donald Trump ile Hillary Clinton arasında gerçekleşen başkanlık seçimlerinde, Facebook kullanıcı verilerinin Trump lehine kullanılmasıdır.
Bilgi savaşlarının diğer bir örneği ise 2022’de Rusya’nın askeri harekâta başlamadan önce Ukrayna aleyhinde medya ve sosyal medya aracılığıyla dezenformasyon yayması ve ele geçirdiği Ukraynalı askerlerin telefonlarına moral bozucu mesajlar göndermesidir.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK BİLGİ HAREKÂTLARI
Türkiye, bilgi harekâtı savaşlarının hedef ülkelerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Son yıllarda gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlarla elde edilen başarıların, yalan haberlerle gölgelenmeye çalışıldığı görülmüştür. Bu tür uygulamalar genellikle sosyal medya üzerinden, kamuoyunun hassasiyeti istismar edilerek, farklı yer ve zamanlarda kaydedilmiş görseller ya da videoların yayımlanması şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Bilgi teknolojileri, terör örgütleri tarafından propaganda, psikolojik savaş, eleman temini, bilgi toplama ve ağ oluşturma amacıyla kullanılmaktadır.
MÜCADELE YOLLARI
Bilgi harekâtlarına karşı koyabilmek için, “ilk etki” yaratabilecek bu paylaşımların kaynaklarının tespit edilerek ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bilgi kirliliğinin önlenmesi, düzenli olarak kirlilik yayan hesapların tespit edilmesi ve doğru bilginin sosyal medya platformlarına uygun biçimde ulaştırılması, terör örgütlerinin hedefi olabilecek bireylere ulaşarak onların direncinin artırılması da önemlidir.
Bu çerçevede, devlet kurumları yanlış bilgi yayanlarla mücadele ederken, doğru bilgiyi sağlamalı ve sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmalıdır.
“GAFİL MUHBİRLİK” NEDİR?
Ülkeler açısından bilgi teknolojilerinin savaş hazırlıkları için kişilere, kurumlara ve organizasyonlara dair bilgi toplama kapasitesi bulunduğundan, kamu personelinin “gafil muhbirlik” yapmaması için eğitim alması büyük bir öneme sahiptir.
Ayrıca, kurumsal faaliyetlerle ilgili