97. Oscar Ödülleri töreninde “En İyi Belgesel” ödülü, İsrailli Yuval Abraham ve Filistinli Basel Adra’nın Batı Şeria’daki ihlalleri ele aldığı “No Other Land” isimli belgeseline verildi. 95 dakika süren bu belgesel, işgal altındaki Batı Şeria’nın Masafer Yatta bölgesinde İsrail güçleri tarafından zorla evlerinden çıkarılan Filistinlilerin yaşadıklarına odaklanıyor.
Oscar ödülünü kazandıktan sonra, Abraham ve Adra, ABD’nin politikaları üzerine eleştirilerde bulundu ve İsrail’in saldırıları altında Filistin halkının yaşadığı acıların altını çizen duygusal bir konuşma gerçekleştirdiler.
“FİLİSTİNLİ ARKADAŞLARIMIN UZUN YILLARDIR KATLANDIĞI ACI GERÇEKLİK”
Basel Adra, yeni bir baba olmanın mutluluğunu paylaşarak, kızının hayatının kendi yaşamıyla aynı olmaması için umut taşıdığını dile getirdi. Akademi’ye teşekkür eden Adra, “Her zaman şiddetten, evimizin yıkılmasından ve zorla yerimizden edilmekten korktuk” sözlerini aktardı.
Belgeselin, Filistinli arkadaşlarının uzun yıllardır maruz kaldığı “acı gerçekliği” yansıttığını belirten Adra, “Dünyayı adaletsizliği durdurmaya ve Filistin halkının etnik temizliğine son vermek için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz” diye ekledi.
“SESİMİZ BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜ”
Diğer yönetmen Yuval Abraham, sahneye çıkarak Filistinliler ve İsraillilerin filmi birlikte yaptığına vurgu yaptı ve “Birlikte sesimiz daha güçlü. Gazze ve halkının yaşadığı vahşi yıkımın sona ermesi gerekiyor” dedi.
7 Ekim tarihinde esir alınan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Abraham, “Basel’e baktığımda kardeşimi görüyorum; ancak eşit değiliz. Ben sivillerin yasaları altında özgürüm, fakat Basel askeri yasalar altında yaşamak zorunda kalan bir rejimin etkisi altında” şeklinde konuştu.
“ABD DIŞ POLİTİKASI BARIŞA GİDEN YOLU ENGELLEMEYE YARDIMCI OLUYOR”
Abraham, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Farklı bir yol mevcut. Siyasi bir çözüm. Etnik ayrımcılığa başvurmadan, her iki halkımızın da ulusal hakları doğrultusunda yaşamalarını sağlayacak bir çözüm var. Ancak belirtmeliyim ki, bu ülkedeki dış politika bu yolu engellemeye katkıda bulunuyor.”
Neden? İç içe geçmiş durumdayız. Eğer Basel’in halkı gerçekten özgür ve güvendeyse, benim halkım da gerçekten güvende olabilir. Başka bir yol var. Yaşayanlar için, yaşam adına hala geç kalınmış değil. Bunun dışında başka bir yol yok.”
