New York Times (NYT) gazetesinin aktardığına göre, 2018 yılında ünlü New Yorker Oteli’nde yalnızca bir gece konaklamak için 200 dolar ödediği günden itibaren, kiralama yasasındaki bir açığı kullanan Mickey Barreto, bu otelin “tam zamanlı sakini” olduğunu iddia ederek yaklaşık 5 yıl boyunca herhangi bir kira ödemeden yaşamaya devam etti.
Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg’in bürosundan yapılan açıklamada, 49 yaşındaki Barreto’nun akıl sağlığı problemleri ve madde bağımlılığı olduğu, bu nedenle cezai işlemleri tam olarak anlayamadığı belirtildi.
Hakim Cori Weston, akıl sağlığı durumunun yargılamaya elverişli olmadığına kanaat getirerek Barreto’ya, uygun bir psikolojik tedavi merkezi bulması için 13 Kasım’a kadar süre tanıdı.
“DELİ MUAMELESİ GÖRÜYORUM”
Uyuşturucu bağımlılığı iddialarını reddeden Barreto, savcıların elinde yeterli kanıt olmadığını öne sürerek hakkında hastaneye yatırma girişiminde bulunduğunu savundu.
Yaptığı bir açıklamada, “Bunun daha iyi bir şey olup olmadığını sorarsan, bir anlamda öyle. Çünkü suçlu muamelesi görmüyorum, deli muamelesi görüyorum.” ifadelerini kullandı.
OTELİN SAHİBİ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Barreto, 2018’de New Yorker Oteli’nin 2565 numaralı odasında bir gece konaklamak için ödediği 200 dolarla birlikte, bu odanın tam zamanlı sakini olduğunu savunarak kira yasasındaki bir açık yararlandı.
Buna ek olarak, 2019 yılında otelin tapusunun kendisine ait olduğunu iddia ederek belgelerde sahtecilik yaptı.
Barreto’nun oteldeki lokantanın sahibine, kira ödemelerinin 2565 numaralı odasına yapılmasını söylemesi ve otelin banka hesaplarının kendi üzerine devredilmesini istemesi dikkat çekici bir durumdu.
Barreto’nun eylemleri nedeniyle otelin avukatları, hukuki yollara başvurarak Barreto’nun otelden çıkarılmasını talep etti. Otel yönetiminin Barreto ile herhangi bir uzlaşma sağlamak istememesi, onu yasal yoldan çıkarma çabalarını zorlaştırdı.
Savcılar, şubat ayında Barreto’ya dolandırıcılık ve mahkeme emrine uymamak gibi 24 suçlama yöneltmişti.
Mahkeme duruşmasında, Barreto’nun otelin Kuzey Kore’deki bir kiliseye ait olduğunu ileri sürmesi ve bu paranın akışının ABD’nin yaptırımlarını ihlal ettiğini belirtmesi dikkat çekti.
Barreto, şubat ayında tutuklandıktan sonra pasaportuna el konulmuş ve sonrasında kefaletle serbest bırakılmıştı. Mahkeme, Barreto’ya psikiyatrik bir muayene yapılmasına hükmetmişti.