Yaklaşık bir ay önce Kamala Harris, ABC Televizyonu’ndaki bir yayında vaatlerini ve görüşlerini dile getirdi.
Ancak röportajın en çok dikkat çeken kısmı, mevcut Başkan Joe Biden’dan nasıl farklılaşacağı sorusuna verdiği “Aklıma hiçbir şey gelmiyor” yanıtı oldu.
Harris’in bu açıklaması, Donald Trump’ın kampanyası için önemli bir malzeme sağlamakla kalmadı; aynı zamanda Harris’in seçim kampanyasında karşılaştığı algının da önemli bir sembolü haline geldi.
Seçim sonrası yaptığı ilk konuşmada destekçilerine “umutsuzluğa kapılmayın” mesajını verdi.
Demokratlar, yenilginin analizini yaparken Harris’in hatalarını ve neyi farklı yapabileceğini sorgulayacaklardır.
Harris’in kampanya ekibi, yenilginin hemen ardından, yani Çarşamba sabahı sessiz kaldı.
Bazı yardımcıları ise çok daha yakın bir mücadele beklediği için gözyaşları içinde şok yaşadı.
Kampanya direktörü Jen O’Malley Dillon, Çarşamba günü gönderdiği elektronik postada “Kaybetmek akıl almaz bir acı. Bunun üstesinden gelmek uzun zaman alacak.” ifadesini kullandı.
Harris, içinde bulunduğu yönetimden ve Biden’ın düşük popülaritesinden kaçamadı. Ekonomik kaygılar taşıyan seçmeni değişim getirebileceğine ikna edemedi.
Biden’ın siyasi yükü
Başkan Joe Biden, zayıf bir televizyon tartışması sonrası yarıştan çekilmek zorunda kaldıktan sonra Harris, ön seçim olmaksızın başkan adayı haline geldi.
Kampanya sürecine “yeni nesil liderlik” vaadiyle başladı.
Kürtaj hakkı mesajıyla kadınları, hayat pahalılığı ve barınma konularında verdiği ekonomik mesajlarla da işçi sınıfını hedef aldı.
Seçime üç ay kala, Taylor Swift gibi ünlülerin desteği, sosyal medyadaki hareketlilik ve rekor bağış akışı, Harris’in kampanyası için olumlu bir hava yarattı.
Buna rağmen Harris, seçmenleri Biden’ın devamı olduğu fikrinden uzaklaştıramadı.
Biden’ın başkanlık süresince kamuoyu desteği sürekli olarak yüzde 40 civarında seyretti.
Bazı Demokratlar, özel sohbetlerde Harris’in Biden’a fazla bağlı kaldığını sorguladı.
Kamala Harris’in eski iletişim direktörü Jamal Simmons ise bunu bir “tuzak” olarak yorumluyor.
Simmons, Harris’in Biden’ı hedef alması durumunda Cumhuriyetçiler tarafından sadakatsizlikle suçlanabileceğini ve bunun da yeni bir saldırı cephesi yaratacağını ifade ediyor.
Simmons, “Sizi başkan yardımcısı olarak seçen başkanla mesafe koymak zordur.” değerlendirmesinde bulunuyor.
Harris, Beyaz Saray’daki pozisyonunu koruyarak seçmeni, kendisinin değişim yaratabileceğine inandırmaya çalıştı.
Biden’ın politikalarıyla arasına mesafe koymadan ve aynı zamanda onları savunmadan mesajlar paylaşmak istiyordu.
Ancak seçmenlere, ülkeyi neden kendisinin yönetmesi gerektiğini, ekonominin yanı sıra göç konusundaki kaygılara nasıl yaklaşacağına dair yeterli güven vermeyi başaramadı.
2020 – 2024 karşılaştırmaları
Associated Press’in 120 binden fazla ABD’li seçmenin katılımıyla yaptığı araştırmaya göre, seçmenlerin yaklaşık üçte biri ailelerinin mali durumunun kötü olduğunu belirtti.
Bu oran, Trump’ın görev süresinin sona erdiği dönemde yüzde 20’ydi.
On kişiden dokuzu market fiyatlarından bir nebze endişe duyduğunu ifade etti.
Aynı ankette, 10 kişiden dördü düzensiz göçmenlerin ülkelerine sınır dışı edilmesi gerektiğini savundu; bu oran 2020’de üçte bird
