Didim Devlet Hastanesi

Hastane olarak gerçekten minimum kapasiteyle sınırlı hizmet veriyorlar.
Yazın yoğunluktan kışın ise doktor yetersizliğinden randevu bulmak 20 günü buluyor. Söke veya Kuşadası’ndan doktorlar belirli günlerde geliyor. Extra durumlarda Aydın veya izmir ambulans ile sevk ediyorlar. Otopark sorunu var. Hasta indirmek için 2 dakika acilin önünde bile dursaniz güvenlik arabanızı çekmeniz başınıza geliyor. Doktorlar ciddi anlamda yoruluyorlar ancak ellerinden geleni yapıyorlar ama bir tür büyükçe sağlık ocağı gibi hastahane. Anneme acilde ateli yanlış yaptıkları için dokuz Eylul üniversitesi hastaahanesinde zamanında müdahale etmemeleri yanlış kanama olacakmış. Bazen işlerini dikkat etmeden yapıyorlar….

8 Haziran günü, babamı beyin kanaması nedeniyle Aydın Didim Devlet Hastanesi yoğun bakım bölümüne getirdik. 16 Haziran’da ise maalesef babamın ölüm haberini aldık. Bu zor günümüzde hastaneye üzüntüyle koştuğumuzda, doktorun bizi azarlamasıyla bir kez daha şok olduk.

Yoğun bakımdan çıkan Genel cerrahi uzmanı Mehmet Ali İmren’e Annem, “Lütfen yapmayın, iyi bir şey söyleyin” diye yalvardığında, görevli Mehmet Ali İmren bize “Ne yapmayın? 45 dakika kalp masajı yapıyorum” diye bağırarak karşılık verdi. O an yaşadığımız büyük acı içinde, kendisine bir şey diyemedik.

Siz kimsiniz ve hangi hakla bize bağırıyorsunuz? Bayram günü çalışmak zoruna gitmiş olmalı ki beyefendi sinirini bizden çıkardı. Herkes haddini bilmeli. Bize bir “Başınız sağ olsun” demeden, bağırarak “Kaybettik” dedi. Bu tarz insanlar, insanlıktan nasibini almamışlar. Çalışmak istemiyorsanız çalışmayın, kimse sizi zorla orada tutmuyor. Devleti temsil ediyorsunuz ve herkes haddini bilecek. Küçük bir ilçe hastanesi diye her şeyi konuşma haddine sahip değilsiniz.

Sakın HÜSEYİN ADIYAMAN doktorundan randevu almayın. Gerçekten rezil bir hastane şimdi size başımdan geçenleri anlatayım. Günlerdir şiddetli öksürük, yüksek ateş, ve halsizlik şikayetleriyle bu hastaneye gittim. röntgene gönderen doktor röntken bittikten sonra yaklaşık yarım saat boyunca polikinlikte bir çok insanı bekletti. Ve hiç bir şey olmamış gibi geçti odasına. Neyse benim sıram geldi girdim içeri anlattım derdimi. Steteskopunu takıp nefes alış verişimi ve öksürüğümü kontrol etti. Ve hiç bir şeyin yok dinlenmelisin ve gidebilirsin dedi ve beni alel acele odadan çıkarmaya çalıştı. Madem dinleneceğim Benim okulum var rapor alabilir miyim dedim hayır yazmayacağım dedi. Antibiyotiği de geçtim bir ilaç yazın bari dedim ona gerek duymuyorum dedi. Ve beni resmen odadan kovdu. Bu tür insanları tutup boğmak varken sağlıkçılarımızın ne kadar değerli olduğu gerçeği de var :)) anlayana

sizin gibi hastanenin ta orta yerine sıçrasınlar. Hiyjen diye bişi yok. İçerde izmarit mi dersin köpek mi dersin ne ararsan var. HASTANENİN İÇİNDE. Gerçekten yapacağınız işe sıçrasınlar. Hangi hastanenin içinde izmarit ve köpek olur??

Rezillik yazıklar olsun böyle duruma hastalar perişan ayakta bekliyor doktor yok acil yeşil bölümde 40 dk dır bekliyoruz, dayanamadık artık girişi iptal edip çıktık , Allah kahretsin bu durumu kim yaşatıyorsa.