Bugün hiç bir projesi tutmayan Ekrem imamoğlu gibi Uyandım.
Biraz sahtekarlık var üstümde, doğalgaza zam mı yapsam ne yapsam? Yıllar önce diplomasını konu eden gazeteciyi babasının dövdürdüğünü biliyor muydunuz? Büyükçekmece adliyesine gidip araştırın bence.
Şansızlık gün boyu bırakmadı peşimi. Zenginler gibi balkonda kahve içip, Türkgün gazetesi okurmuş pozu vereyim dedim üst komşu üzerime halı silkeledi. Rahatsız edilişlerim bile fasfakir.
Garip bir milletiz vesselam.
Hiçbir şeyi hatta 500’e yakın insanı kaybettiğimiz 15 Temmuz’u bile beğenmiyoruz. Neymiş efendim böyle darbe mi olurmuş, lan kafamıza Skorsky’lerden ateş ettiler, tanklar arabalarımızın üstünden geçti, kolluk kuvvetleri birbirine ateş etti. Valla bak zor beğeniyoruz.
Ülkede darbe oldu,lan Darbe! Kimse beğenmedi. Şu saatte olsaydı şöyle olurdu! Burdan böyle yapılsaydı böyle olurdu. İlginciz bilgimiz yok ama fikrimiz var. Ve bunlardan çok var, her yerdeler ve bitmiyor aksine çoğalıyorlar.
Bununla yetişen nesli ise beğenmeyen başka bir nesil türedi. Bitmedikleri gibi birde bu tiplerin vatan hainleri ile uğraşıyoruz, onlar daha ilginçler. Söylemleri ise klasik muhalif ağzı, hükümeti Sayın Bahçeli desteklemese oy veririz ama işte Bahçeli var. Hatta daha da ileri gidip MHP’de Bahçeli varken oy vermeyi red ettik, eeee sonra; gidip temsil misal karşıt görüşe oy verdik.
Olm bir şey ya beyazdır ya siyah. Bu söylemleri artık mabadımla da dinleyemiyorum, zayıflayınca o da küçüldü sizi ciddiye alamıyor artık. Şimdi ki söylemler daha komik, hükümet çatlıyor! Eeeee; siz cinayete azmettirdiniz dosyalar falan filan, biteceksiniz.
Çıkan iddianameyi de beğenmediler, neymiş efendim ona da müdahale etmişiz. La hani üstümüz çizilmişti, onu geçtik yargıyı yönlendiren olduk. Ben bu senaryoyu kıymetli büyüklerimin mahrem videoları çıktığında da izlemiştim. Nedense o zaman da kayıt cihazları nasıl oralara yerleşti diye düşünmeyip, yine mağdurlara saldırıyordunuz.
Yeter arkadaş ya, bu kaçıncı imtihan! Yangının ortasında yakılmadan yanmaktan bıkmak gibi oldumdu sayenizde. Neyse yaa neyse ne işte; nasılsa anlamıyacaksınız. Demem o ki Mantığı kullanmayı reddeden bir kişiyle tartışmaya girmek ölü bir cesede ilaç tedavisi uygulamaya benzer. Çekirge tek başına korkutucu olmasa da, sayıları arttığında doğal afete dönüşebilir. İşte bu ahmaklar için de geçerlidir.
Bu yüzden büyük gruplar halindeki ahmak insanların gücünü hafife almayıp, tedbir almalıyız.
Neyse babam hep derdi; gün gelicek ölümü arayıp bulamayacaksın.
Burdan atayizlere sesleniyorum; Hey atayizler Allah olmasaydı siz neye inanmayacaktınız? Söyler misiniz bana!!!
Farkında mısınız Ajanların yerini uydular, savaş pilotlarının yerini dronelar, stratejilerin yerini ise yapay zeka algoritmaları aldı. Çember daralıyor insan evladı. Kork bence o elinde ki senden daha akıllı telefonundan.
Birisi de çıkıp demiyor ki; Meral hanıma o partiyi Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan birlikteliği ile ilk Cumhurbaşkanlığı seçimini teslim etmemek adına kim kurdurdu? Gerek dağılmış cemaat oylarını, gerek kendini hiç bir yere ait hissedemeyen sözde Ülkücü oylarını ve bla bla bla tiplerin oylarını hangi aklıyla bir arada topladı?
Bunu düşünmüş olsalardı bugün hiç bu kadar şaşırmazlardı. Gerçi Yavuz’un İçişleri Bakanı olacağını bağıranların, Meral hanım ve Muharrem İnce’nin seçim gecesi kaçırıldığını düşünenlerin bu ülkede muhalefet yaptığını düşünmek beni çok yaralıyor kuzum. Beni çok korkutuyorsunuz, ülkede yaşanıcak en ufak bir krizden mutluluk duymanız çok tuhaf. Halbu ki Lider Doktrin Teşkilat üçlemesini ben bir çoğunuzdan öğrenmiştim. Geçmişinizi verdiğiniz davanın yargılanması sizi nasıl mutlu edecek ki? Ben ailemle kanlı bıçaklı da oldum, ama asla soyismimin lekelenmesini kabul etmedim. Kendimi üzgün Panda gibi hissediyorum sırf sizden ötürü. Çok büyük siyasi devlersiniz, yazıp çizip yüksek sesle herkesi ayırırsınız ya
(tıpkı muhalif olduğunuz kişi gibi) he işte o zaman şunu ezberleyin artık; Bir ülkede iktidarın hükümdarlığını, muhalafetin soytarılığı sağlar.
Soytarı olmasa muhalefet, hani şu Devlet beyi Dem parti çağrısı için vatan haini ilan eden güruh var ya, hepsi harikulade vatanseverler. Kimisi Talat kimisi, Yakup Cemil kesilenler hani; hah işte Mustafa Kemal’in askeriyiz diye haykıranlara, “Mustafa Kemal’in generali olsanız neye yarar it sürüleri” diyene bu kadar hep bir ağızdan tepki veremediniz ve bir sonra ki seçimde o Ağırbeyoğlu’da dahil Hdp milletvekili Fatma Kurtulan’ın size rağmen hdp ve pkk oylarıyla sandalyeleri işgal ediyorsunuz diye meclis kürsüsünden haykırırken aklınız nerenize kaçmıştı. O zaman Zafer partisi kurulmamıştı, Ümit hoca neden durumundan bütün İyi parti, Saadet ve Chp’yi vatan hainliği ile suçlamadı.
Demeki ki kendi için savaşanlar, başkaları için savaşanlar ve herşeye rağmen benim gibi sadece savaşanlar olarak ayrılıyormuşuz.
Neyse piyasalar kötü arkadaşlar, gönül zenginliğimi acil bozdurmam gerek. Yoksa o da enflasyona yenik düşecek. Aklıma gelmişken Yüce Allah neden hayvanların konuşmasına izin vermedi biliyor musunuz? Sevgi ve sadakatin sözlerden değil, davranışlardan ibaret olduğunu göstermek için…
İbn-i Haldûn Mukaddime’de der ki;
“Araplar deveyi yediler, deveden kıskançlığı ve kini aldılar. Frenkler yani Batılılar domuzu yediler, domuzdan pisliği ve deyyusluğu aldılar. Türkler atı yedileri, attan sertliği ve kuvveti aldılar.
Yani demek istemiş ki; ne yersen osun…
Mukaddime’ye bakarsak eğer, geçen haftadan kalan Adana dürümü yedim, nasıl bir tuhaflık yaşarım acaba.
Gelelim meşajıma; Rabbim hepimize “Nesi varsa, bölüşecek birini. Nesi yoksa da bulup getirecek birilerini nasip etsin…
Biz Nazım gibi sevseydik buna aşk derlerdi. Biz Atsız gibi sevdik, bunun adı ise yangın oldu. Her şeye rağmen kendimizi yaktık.
Yeni bir film tavsiyem var. Binlerce atom bombasının patladığı 3. Dünya Savaşı’ndan sonra Dünya eski ve Dubasız döneme dönmüş, önüne gelen Jandarma olup yol kesmeye başlamıştır. Hayatta kalmaya çalışan Abdullah Gaya ve Toros’unun başrolünde olduğu post-apokaliptik mükemmel bir film. Filmin adı; MadMax Vezirköprü Road, IMDB puanı 10/37
Taamm dağılabilirizsiniz…
Direnin ey insanlar, hatta direnirken de gülümsemeyi bırakmayın. Saygı ve hürmetle büyük küçük demeden alayınızın ellerinden öperim…
Evet unutmadan; Cesaret Bulaşıcıdır…