Evet “Herkes doğru insanı bulmak ister, yanılmamak içina. Oysa kimse uğraşmaz, doğru insan olmak için…”
Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur…
“Düşmem” dersin düşersin, “Şaşmam” dersin şaşarsın.
En garibi de budur ya; “Öldüm” der durur, yine de yaşarsın.
Tv’de kamu spotu dönmeye başladı, bilmem fark ettiniz mi? Türkiye kadın dernekleri federasyonu tarafından hazırlanan “kadına şiddete hayır” kamu spotu. Maalesef ki bunu sadece izliyoruz. Bizi yönetenler ve adalet sağlayıcıları konudan çok uzaklar.
Ben kedi ve genel olarak hayvan severliğin çok üstü levele ulaşmış biriyim. Kedilerimi veterinere götürken kendi çantalarına koymam bile başlı başına bir fecaat. Ciddi ciddi o manyaklarla boğuşuyorum. Güçlü de deli manyaklar. Neyse konumuz o değil tabi; Pınar Gültekin isimli dünyalar güzeli genç bir kızımızı 2020 senesinde boğup yarı baygın halde, yani henüz ölmemişken bir varilin içine zorlayarak sokup, içine tutuşması için yanıcı madde atıp, canlı canlı yakarak katlettiler. Boğup yakan, sonra üstüne beton döküp nehre atan bu insanlık dışı yaratığın yaptıklarını da Yargıtay; “canlı canlı yakılarak öldürmenin canavarca hisle olmadığı” kararıyla katil Cemal Metin Avcı hakkındaki ağırlaştırılmış müebbet kararını bozdu…
Adli tıp görevlisi 11 Profesörün imzalı işkence raporuna rağmen.
Şimdi bu katil kısa bir süre sonra aramıza katılacak. Kader mahkumu olarak. Sevdiğimizle, eşimizle, kızımızla, bacımızla, anamızla hayat döngüsü içerisinde nerelerde karşılaşacak diye düşünmeden duramıyorum. Ne desem karşılığı yok, ama işte bir kaç gün önce canlı canlı hukukun ne duruma getirildiğine şahit olmuştuk.
Siyaset çok komik olmaya başladı. Kılıçdaroğlu Dedem’den, Mücahit Kılıçdaroğlu’na, Mücahit Karamollaoğlu’ndan Devrimci Karamollaoğlu’na. Her tür milliyetçiliği ayaklar altına alanların Kızılelma sloganlarını dillerinden düşürmemeleri gibi.
“Ağzı salyalı Özgür, Pembe oğlanla bir olan Özgür, İstiklal Caddesinde Biz ibneyiz diye bağıran Özgür Özel”; diye haykıran Cemal Enginyurt’tan, ona Chp rozetini takan Özgür Özel’e. Fıkra bu kadar.
Kaynaklara göre Veda Hutbesi’nde 124 bin kişiye konuşan Peygamber efendimizin cenazesinde neden sadece 17 kişi olduğunu sorgulamazsanız, Arapları anlayamazsınız. Anlamış olsaydınız Kurtuluş Savaşını onlarla kazanmadığımızı da anlamış olurdunuz. Mübarek olan milleti deği, sadece alemlere rahmet olarak gönderilen resulullah efendimizdir. Yani demem o ki ne Araplar kutsal, ne dilleri. Kutsal olan Allah’ın emirleri olan Kuran-ı Kerim’dir…
Herkesten nefret ediyorum ama tek başımayken canım sıkılıyor. Herkesten nefret ettiğimi söylemek için bile herkese ihtiyacım var. Dijital faşizme karşı omuz omuza. Neyse eyyy twitter sabrımızı test etmeye kalkma, bir gece ansızın; 82 Twitter, 83 Facebook, 84 İnstagram, 85 Youtube, 86 Tiktok, 87 Telegram …
İman Tevhid ile başlar. Tevhid ise “L” ile.
LÂ “hayır, yoktur” anlamı taşır. Allah’dan başka ilah yoktur der. Dünyada kalacakları ilahlaştırmayın demek ister. Devamı ise güzel ahlaktır. Yerde ki taşı kaldırmak gibi, çevreye zarar vermemek gibi, topluma faydalı olmak gibi, Allah’ın yarattıklarına Allah için saygı duymak gibi devam eder gider.
Yani Tevhid inkârla başlar. Önce; Putlara, Dünya sevgisine, Paraya tapmaya, Hırslara, Sömürüye, Kirli düzenlere “L” denir. Sonra ise temiz bir şekilde Allah’a iman edilir. İşte bu yüzdendir ki din tüccarları yani Allah ile aldatanlar ise “L” sız iman etmemizi isterler. “L” sız Müslüman isterler. Yani demem o ki okuduğunuz okul, bölüm, yaptığınız iş ne olursa olsun, mayanızda güzel ahlak yoksa, edepten nasip alamamışsanız, olduğunuz konumun hiçbir önemi yoktur. Siz dünyevi hırsları inkar edemeyip, bulunduğunuz konuma değer katamıyorsanız fazla uğraşmayın. Koyverin gitsin, nasılsa konumunuz elden gidince “hiç” olmaya devam edeceksiniz.
Evet muhterem cemaat bir gün gölün kenarında oturan Nasreddin Hocayı gören vatandaş ona sorar; hocam göle maya çalıyormuşsun, öyle dediler!
Hoca bu durur mu hemen yapıştırır cevabı; Yok lan seni yemişler. Gölün dibi hep yoğurt zaten. Ama Lozan’ın gizli maddeleri yüzünden çıkaramıyoz. 2023’ten sonra komple yoğurt olucak bu göl…
Neyse gelelim biye; günü atlatsam gecesi var, gecesini atlatsam ertesi günü var.
Bele vaziyetin içine soxim…
Direnin ey insanlar, hatta direnirken de gülümsemeyi bırakmayın. Saygı ve hürmetle büyük küçü k demeden alayınızın ellerinden öperim…
Evet unutmadan; Cesaret Bulaşıcıdır…