Coğrafyamızda yaşanan gündemi umarım Jersey ineklerine anlatmazlar. Can parçaları sütten kesilirse tek keyfim olan Jersey sütü kaymağından da olmak istemem.
Organize sanayi ustalarının “iyi usta parça arttırandır” kuramının baş mimarı Theseus diye zamanında gemi sahibi, savaşçı deli kopuk manyağın biri varmış. Kendisi döneminin imanlısıymış da. Gemisini şurasını da yenileyeyim, yok dümen takayım, yok gece görüş takayım, Pioneer ses sistemi yapayım diye diye söküp takarken bir bakmış elinde bir gemi daha yapacak parça birikmiş. Hoopp durur mu organize sanayi kaptanı, imanlı, savaşçı,
deli manyak aslan parçası. Hemen o parçalardan da bir gemi yapmış. Hah işte ikinci gemi de ortaya çıkınca konu kuram dengesine gelmiş.
1- Hangi gemi Theseus’un gemisi?
2- Hangi gemi Theseus’un yeni gemisi?
İşte geçen asırlarca zaman boyunca, işsiz, güçsüz, karı dırdırından bıkan,
sevgilisi ile bir türlü kavgasız gürültüsüz yapamayan Taşova elması yiyen
Amasyalı düşünür misali o felsefe senin, bu mantık benim kovalamış durmuşlar.
Aynı Devlet bey’in “Devlet” diliyle örgüte yaptığı teslim olun çağrısına
muhalif olanlar gibi. Muhalif olan partilerin birinin kurucu lideri cezaevinde
olan Sılho ve ailesi ile kahvaltı hayali kurarken, milletine layık gördüğü vekili
ve genel başkan yardımcısı şehit ailesine hakaret edebiliyor ve buna o zaman tepki gösteremeyenler partisi ve hatta şimdi ki genel başkanı da dahil olmak
kaydıyla şehitlerimiz ve aileleri adına konuşabiliyor,
Utanmadan, hatta muhalif olan başka parti liderleri örgüt cenazelerinden çıkmıyordu. İlginçtir ki Devlet bey bunların yüzlerine adamsınız siz diye haykırsa, doğal olarak hayıırrr bize adam diyemezsin, sensin adam diyeceklerdir.
Sosyal medya çöplüğünden bahsediyorum ya her fırsatımda, orası
güvenlik ve terör uzmanı ile dolu. İşim gereği iplemesem de saçmalıklarını
okumak zorunda kaldığım oluyor.
Bu kadar profesyonel güvenlik ve terör uzmanının olduğu yerde bazı konuları
dile getirmek bize düşüyor aslında. Nedir o diyeceksiniz,
maalesef ki bedava yaşıyoruz bu ülkede bedava. Hava bedava,
su bedava, ölmek de bedava. Kocaman tesislerin Güvenli Tesis Belgeleri
var ama Tesis Güvenlikleri olmadığına şahit oluyoruz, maalesef ki verdiğimiz can kayıplarımızdan sonra.
Hayata meydan okuyan yüreğimizle her sabah sil baştan başlıyoruz yaşamaya.
Adı hayat işte; Yeni bir gün, Yeni bir umut, Yeni bir sevinç.
Bilemiyorsun çalıştığın kurumda, terörist saldırıda, seni koruyamadıkları
için şehit olabileceğini…
Adam gibi yaşayın ey yöneticilerimiz; adam. Ülke gündemimiz koruyamadığımız kadınlarımız, koruyamadığımız bebeklerimiz, koruyamadığımız kurum çalışanlarımız,
koruyamadığımız evcil hayvanlarımız olmamalı. Artık pamuk tıkamıyorlar, silikon
sıkacaklar günün sonunda. Tarihin kirli raflarında bütün başarısız yöneticiler
gibi kaybolup gideceksiniz.
İnsan olmak önemli mirim.
Goethe; “insan kendini yalnızca insanda tanır.” der. Hobbes durur mu yapıştırır felsefeyi hemen, çünkü ona göre; “insan insanın kurdudur.” Ben ikisine de tamamen karşı çıkarak diyorum ki “insan insanın, kapanmayan yaralarıdır.”
Hobbes’e göre; doğa halinde insanlar bir anarşi içinde, vahşet içinde yaşıyordu. Çıkara dayalı olarak insanların sınırsız bir hürriyet hali vardı ve hürriyet’in sınırsızlığı insanın insana kurtlar gibi saldırmasına neden oldu. Sonrası malum hepimizin malumu işte. Ahmet Hamdi Tanpınar’da “insan insanın cehennemidir” diyor. Üstad da haklı.
İnsan insanın kurdudur ya da insan insanın yurdudur, “insan, yalnızca insanda tanır kendini”
Bazı insanların gülüşü şifadır, bazılarının,sesi şifadır, bazı insanın konuşması şifadır, bazı insanların da sadece varlığı bile şifadır. Allah (ﷻ) birbirine şifa veren insanları birbirinden ayırmasın. Allah sizleri benim başımdan eksik etmesin inşaAllah…
Dip notumuza gelelim; Siz siz olun, sizi seven insanı üzmeyin. Ahını almayın, başınıza sarmayın. Hatta direnirken bile gülümsemeyi bırakmayın. Saygı ve hürmetle büyük küçük demeden alayınızın ellerinden öperim…
Evet unutmadan: Cesaret Bulaşıcıdır…