Mehmet Saatçi
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. ÇAKTIRMAYIN AMA OYUN BİTTİ…

ÇAKTIRMAYIN AMA OYUN BİTTİ…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Üzücü ama TUİK’e alınmayan Kılıçdaroğlu gibi hissediyorum kendimi. Öyle ezik öyle gereksizmişim gibi.

Goethe reis diyor ki; “Boşunadır, sağır kulaklara söylenen akıllıca sözler”.

Hammurabi kanunları 229. Madde şöyle der;

Bir usta herhangi biri için bir bina inşa eder ve bu binayı uygun bir şekilde yapmazsa; inşa ettiği bina yıkılıp sahibini öldürürse, inşaatı yapan da öldürülür.

2 sene olmuş, 6 Şubat depreminde o insanlar enkaz altında 1 saniye fazla yaşamak için can çekişirken, bizler topladığımız yardımlarla, doldurduğumuz araçlarla poz vermeden yola çıkmadık çok şükür. Felaketleri yaşamayan taraf olmakta acı sızlatan, gizli bir utanç var, içten içe bir vicdan azabı çekmişdik. Aynı anda da o insanların ızdırabını görmek, hem yardımsever görünümlü showman’lerin soytarılıklarına tanıklık etmek daha bir utanca sürüklemişti beni, zaten insan sevmekte zorlanıyordum 6 Şubat depreminden sonra hiç sevemez oldum. Kedilerimi bile sevemez olmuştum o sürede. Uyurken hıçkırır mı insan, ben hıçkırıklarla uyanmanın acısından uyumamak için gece olmamasını ister bulmuştum kendimi. Nefes almak insana ızdırap verir mi? Veriyormuş kuzum! En son 7 sene önce babamı kaybettiğimde bir öküz oturmuştu böğrüme, kaldıramadım onu oradan. Bu kadar kaybın acısını nasıl kaldırırım diye düşündüm. Ömrüm yaşadığım acıları göstermemek adına deliliğe vurmakla geçti. Artık aklım da ağır gelmeye başladı bana, keşke temelli yitirip hakkıyla meczup olsam. Toplumsal acımızı yaşarken bile yönetemeyenlerle, biz daha iyi yönetiriz diyenlerin ne kadar aynı karaktersizlik içinde olduğunu gördük. Bu yetmezmiş gibi saçma sapan tarafgirlik yapan her düşüncede boş beyinli insanları çekmiştik. Çekme sebebimiz ise aman onlar kırılmasın. Ama görüyorum ki o insanlar kırılmalı, o küfürler edilmeli, o insanlar hayatımızdan çıkartılmalıymış.
O zaman amin diyelim Yüce Türk Budunu; Yarabbi içimizde ki beyinsizler yüzünden bizi helak et, merhamet etme bizlere, bizler senin merhametine layık değiliz…

Tolstoy ne demiş: “Cahilde eksik olan akıl değildir, o kurnazdır; eksik olan ahlaktır. Cahil, güçlüdür.” Yani demem o ki kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötü insandır…

Fuhuşturucu belası çok ortalıkta yaşanmaya başladı! Eskiden bu işleri yapanlar utanarak yapardı, hepsinin acıklı bir hikayesi olurdu falan. Şimdi onlyfans’cılar ile escortlar sosyal medyada cirit atıyor. KYK’da onlyfans yapanlar, Dubai’de eskortluk yapıp vlog çekenler.

Bana SSCB’nin çöküşünden sonra dünyanın dört bir yanına sex işçiliği için dağılan Slav kadınlarının kaderini hatırlattı. Cumhuriyet çöküşe geçmiş gibi, Türk kadınları da yaşıyor bu durumu işte. Ahlakçı açıdan yaklaşmazsak mevzuya; ekonomi, enflasyon, gelecekten ümitsizlik vs gibi yaşam döngüsünü irdelememiz lazım. Asıl etkenler bunlarmış gibi görünüyor.

Yazmak isteyip yazamadığım o kadar çok şey var ki, yazsam satırlar yetmez, yazabilsem yüreğim dayanmaz. Söylemek isteyip de söyleyemediğim çok şey var. Kiminin yüzüne; kiminin gelmişine, kiminin geçmişine. Yani sussam gönlüm rahat değil, ulusam Faşist diyorlar. Neyse ilk izlenim çok önemlidir millet. İlk iki dakika kocaman bir yüreği var sanırsın. Sonra bir ömür o yürekte, ilk iki dakikayı ararsın.

Nasreddin hoca birgün bindiği dalı kesiyormuş kimse bir şey demeyince köylülere demiş ki “lan uyarmıyorsunuz hiç. Aşağı düşsem biriniz tutmazsınız” köylüler de demişki “ya tutarsak”

Tırsmaya başladım, üstümde çok garip bir sakinlik var. Kafamın içi deliriyor ama sakin sakin duruyorum. Hiçbirşeyin yolunda gitmeyişini mi kabullendim, yoksa kusursuz bir sinir krizi öncesi sessizliğim mi bu? Ayırt edemiyorum kuzum.

Kafam harcadığım zaman, dünyada harcadığım zamandan daha fazlaydı aslında.

Evet insan ait olduğu yeri bulunca fırtına diniyor zannediyor, savaş bitiyor, bir bahar başlıyor zannediyor. Peki ya sonra ait olduğunu düşündüğü yerde değilse, tekrar acı çektiği yere dönmek zorunda bırakıldıysa. İşte savaş kaybetmek bu oluyor!!

Kırılmış insanların karşısına iyi ve düzgün biri olarak çıkarsanız, size yapacakları tek şey, sizden önce yaşadıkları kırgınlığın acısını çıkarmak olacaktır. Bu yüzden psikolojik olarak birşeyleri aşamamış insanları hayatınıza alırsanız çok büyük hayal kırıklığı yaşarsınız.

Bakın ne geldi aklıma? Urfalı, Siyahi ve isyankar sanatçı Mahmut Tuncer’in çok güzel bir sözdeyişi; Bir yıldız gibi kayar giderim hayatından, yapacağın tek şey dilek tutmak olur benim arkamdan. Evet bence komik…

Çaktırmayın ama oyun bitti, demem o ki Şah & Mat.

Lan millet geceleri sosyalleşir ben oturmuş evde ağlayarak kendime kanal7’de Hz.Yusuf izliyordum. Sonra kuyuya attılar çok kötü etkilendim.

Çok kitap okudum zamanında, ama tek paragrafda takıldım kaldım, diyordu ki; “Ben Seni Kendim Gibi Sandım”…

Evet Keklik kışı geçirir ama Hans, Sam, Toni, Coni, Herkel ve Frank’i asla unutmaz. Sevgili Ekrem İmamoğlu’nu arayıp şöyle hömkürmek istiyorum; “Ben Sam, Toni, Coni, Frank, Herkel’i aldım geliyoruz, hazırlan…

Neyse siz yine de tartmadan düşünmeden konuşmayın. Aksi taktirde aldığınız cevaptan inciniyorsunuz.

İnsan kaybedicek bir şeyi olmadığı zaman daha kolay risk alıyor. O zaman dağılabiliriz…

La yeminle acayip psikolojim bozuldu, dün gece rüyamda Dolar’ın 5 liraya indiğini gördüm, yakaladım 50 bin dolar aldım sonra 0,50 kuruşa indi. Kan ter içerisinde uyandım, benim gibi askeri yaşama savaşı veren insanlar için büyük kayıp.

Direnin ey insanlar, hatta direnirken de gülümsemeyi bırakmayın. Saygı ve hürmetle büyük küçük demeden alayınızın ellerinden öperim…

Evet unutmadan; Cesaret Bulaşıcıdır…

ÇAKTIRMAYIN AMA OYUN BİTTİ…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir