Ali KILIÇ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Duygusallık: düşüncenin dilsiz ifadesi .

Duygusallık: düşüncenin dilsiz ifadesi .

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsanın iç dünyasında oluşan düşünceler, çoğu zaman kelimelerle tam karşılık bulamaz. Düşünce, soyut ve çok katmanlı bir akıştır; dil ise onu sınırlayan, biçimlendiren ve sınırlar çizen bir yapıdır. İşte bu uyumsuzluk, insanı kimi zaman susmaya, kimi zaman da kelimelerden öteye geçen bir ifade biçimine, yani duygusallığa yöneltir.

Duygusal insan, bence tam da bu noktada ortaya çıkar. Düşüncesini dile getiremediğinde, kelimelerin yetmediği yerde, duygularıyla konuşur. Gözyaşı, öfke, hüzün, sevinç; bunlar dilin sınırlarını aşan düşüncenin bedensel yansımalarıdır. Duygusallık, sadece bir ruh hali değil, düşüncenin başka bir dilde ifadesidir.

Bu anlamda, duygusallık bir zayıflık değil, düşüncenin dile sığmayan derinliğinin varoluşsal ifadesidir. İnsan, düşüncesinin tam karşılığını bulamadığında, onu duygularla tamamlar; böylece varlığını dışa vurur. Duygular, dile gelmeyeni anlatır; dili aşan düşüncenin bir çığlığıdır.

Belki de insanı insan yapan da budur: Dilin sınırlarına takılan düşüncelerini, duygularla tamamlayarak kendini var kılması. Duygusallık, dilin eksik kaldığı yerde, insanın kendini anlamlandırma ve anlatma çabasında ortaya çıkan yaratıcı bir eylemdir.

Ve bu yüzden, “duygusal insan” dediğimiz kişi, aslında dilin yetmediği yerde düşüncesini başka bir dille, duygularlanı ifade eden bir insandır.

Duygusallık: düşüncenin dilsiz ifadesi .
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir