Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılışı yapılacak Antalya Havalimanı yeni terminal binaları hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan, “Yarın, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Antalya Havalimanı’mızın yeni terminal binalarının açılışını gerçekleştirerek, ülkemizin havacılık ve turizm alanındaki önemli projelerinden birini daha milletimizin hizmetine sunmanın gururunu yaşayacağız. Tarihin izlerinin ve mavinin her tonunun birleştiği, portakal kokularının yükseldiği Antalya’mızda daha fazla hayale yer açacağız.” ifadelerini kullandı.
Bakan Uraloğlu, günümüz dünyasında ulaşımın yalnızca bir yerden bir yere gitmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda zamanı en verimli şekilde kullanmak anlamına geldiğini vurguladı. Modern toplumların hayatlarını hız odaklı bir yaklaşımla düzenlediğini belirten Uraloğlu, havayolu ulaşımının da bu talebi karşılamak için en etkili araçlardan biri haline geldiğini açıkladı.
“BUGÜNLERE KOLAY GELMEDİK”
Bakan Uraloğlu, 2002 yılından beri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak yürüttükleri sivil havacılık politikalarıyla sektörü özel işletmelere açarak rekabeti teşvik ettiklerini ve havacılıkta hızlı bir büyüme süreci başlattıklarını ifade etti. “Ülkemizi 23 yılda dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden biri haline getirdik. Ancak elbette bugüne kolay gelmedik. Sivil havacılık faaliyetlerimiz 20 Mayıs 1933 tarihine kadar uzanıyor. 4 uçaklı ilk filomuz Türk Hava Postaları adı altında faaliyete geçti. 1933 yılında ilk uçuşunu yapan Türk Hava Postaları, bugünkü Türk Hava Yolları’nın temellerini attı.” şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, Türkiye’deki ilk ticari havalimanının mevcut güvercinlik alanı olduğunu belirterek “Terminal olarak yalnızca birkaç çadır bulunuyordu. Fakat bugün, geçen yılın ağustos ayında hizmete sunduğumuz Çukurova Uluslararası Havalimanı ile birlikte 58 havalimanımız bulunuyor.” dedi.
2002 yılında aktif havalimanı sayısının 26 olduğunu hatırlatan Uraloğlu, Adıyaman, Batman, Bursa Yenişehir, Çanakkale, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanları gibi 16 havalimanının sivil havacılık açısından pasif durumda olduğunu aktardı. Bu 16 pasif havalimanını çağın gereksinimlerine uygun şekilde yenileyip sivil havacılığa kazandırdıklarını belirten Uraloğlu, “İstanbul, Rize-Artvin, Ordu-Giresun, Zafer, Hakkari Yüksekova Selahaddin Eyyubi, Hatay ve Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı gibi 16 yeni havalimanını da hizmete sunduk. Yani, son 23 yıl içerisinde her yıl yaklaşık 1.4 havalimanı açmış durumdayız.” dedi.
Bütün projelerde olduğu gibi havalimanı projelerini de hizmet odaklı ve mimari estetiği ön planda tutarak inşa ettiklerini dile getiren Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu büyük eserler ve simge yapılar, Türkiye’yi değerli bir marka haline getiriyor. Tüm havalimanlarımız estetik ve özgün mimarileri ile Türkiye’yi ilk kez gören yabancı misafirlerde son derece olumlu izlenimler bırakıyor. Örneğin, Rize-Artvin Havalimanı, bölgenin kültürel unsurlarını yansıtan yöresel mimarisi ve çay bardağı formundan esinlenen kulesiyle inşa edildi. Ayrıca yeni açılan Çukurova Havalimanı da narenciyesinden ilham alan turuncu rengi ve
