Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, aile hekimlerinin 5 günlük iş bırakma eylemine destek vererek, sağlık sisteminin hastaları ve doktorları karşı karşıya getirdiğini belirtti. Ün, “Sistem, maalesef, hastayla doktoru karşı karşıya getiren bir mecra ve bu durum karşılıklı hizmet ile sorumluluk ilişkisini de devre dışı bırakıyor; tüm sorumluluğu sağlık sistemine yüklüyor.” dedi.
TBMM’de aile hekimleriyle ilgili yeni yönetmelikler ve iş bırakma eylemleri hakkında yaptığı konuşmada, hazırlanan kanun teklifinde aile hekimlerine dair belirlemelere dikkat çekti. Ün, “Aile hekimlerimiz beş günlük iş bırakma eylemindeler, bazı bölgelerde ikinci ve üçüncü basamak sağlık çalışanları da onlara destek oluyor. Bu durumun yaşanmaması gerekiyordu, ancak hekimlerimizin böyle bir eyleme katılmaları gereği hissetmeleri üzücü.” dedi. Eylemin gerekçelerinin çoğunun hazırlanan kanunla doğrudan ilgili olmadığını, ancak itiraz ettikleri yönetmeliğin söz konusu kanun teklifini hazırlayanların ürünü olduğunu ifade etti.
Ün, “Sistem, hastayla doktoru karşı karşıya getiriyor ve aile hekimleri ile hemşirelere büyük bedeller ödettiriyor. Aile hekiminin sorumlu olduğu nüfusu yılda iki kez görmesi, aile nüfusunun ise yılda yedi kereden fazla üst basamaklara başvurmasına izin verilmemesi bekleniyor. Bunu sağlamayan hekimlerin performansı düşüyor. Ancak, pek çok insan aile hekimine gitmiyor ama bütün yük aile hekimlerinin omuzlarına bindiriliyor.” şeklinde konuştu. Ayrıca, aşı olması gereken çocukları takip etmenin gerekliliğinin altını çizen Ün, ailelerin aşı yaptırmayı reddettiğinde aile hekimlerinin peşine düşmek zorunda kaldıklarını vurguladı.
“Sağlık çalışanları köşeye sıkıştırıldı”
Aile hekimliğine yönelik getirilen düzenlemelerin sağlık çalışanlarını ekonomik, mesleki ve etik anlamda zor bir duruma soktuğunu söyleyen Ün, “Aile hekimlerine ‘Çok kazanıyor’ deniliyor. Bir aile hekiminin İstanbul’da aldığı 80 bin lira maaş, neredeyse yoksulluk sınırında bir gelirdir. Yani, bu konu üzerindeki söylemler yanıltıcıdır.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Aile hekimlerinin hizmet verdiği bölgelerin sosyoekonomik durumuna göre değişiklik gösteren hasta sayısına dikkat çeken Ün, nöbet sisteminin aile hekimlerinin dinlenemeden fazla iş yükü altına girmelerine neden olduğunu belirtti.
Ün, “Sağlıkta şiddeti artıracak bu düzenlemeler, sağlık sistemini daha da zor bir duruma sokacaktır. Toplum sağlığını korumak devlete ait bir sorumluluktur; ancak sağlık hizmeti sunucularını düşünmek de aynı devletin görevidir. Aile hekimliğini güçlendirmek herkesin arzusu olsa da bu amaca ulaşmanın yolu, hekimlerin modern araçlarla çalıştırılması değil, düzenlemenin gözden geçirilmesiyle mümkündür.” dedi. – DENİZLİ