Nerde kalmıştık?
Bayramınızı tebrik ederim, düşünüyorum da ya bende sizin gibi normal olsaydım ne olurdu? Hiç güzel olmazdı, düşündükçe düşünemez oluyorum; ya normal olsaydım diye.
Evet boşluğu boşlukla doldurmak bir sanattır.
Şey mi dostum? Yine yangınlar yine ben. Yaklaşın yamacıma sizlere başrolünü paylaştığım Matrix 4’ü anlatcem; NEO, Trinity’i kaçıranların elinden kurtarmak için bilgisayara bağlanıp tam peşinden gidecekken hooop bir bakıyor elektrikler gitmiş. Dışarıda ekipler yeni kablo döşüyor Tirinity’de siyah Passat’ı olan Urfalı bir aşirete gelin gidiyor…
Evet aşkına pervane oldum yar, yanıyorum har içinde.
Urfa’mın Tezenezi İbo’nun da dediği gibi; “ölmez sağ kalırsam eğer, hesabım var”
Gerçi siz yinede ciddiye almayın beni; Uzay gemisi patlatmış bir insanım ben. Geçen kaptan gelmiş bizim eve hayatımı şey yapmakla tehdit ediyor. Allah’tan zombiler yedi onu. Çok iyiyim ben, ütüyü buzdolabına peyniri de portmantoya yerleştirdimdi. Ama olsundu Hıdırellez gecesi tuz yiyip yatarsandı, rüyanda haftaya oy vereceğin kişi sana su verirmişdi…
Hadi bakalım bilin o zaman; 300 spartalı işeyerek bir havuzu 5 saatte dolduruyorsa 50 Truvalı kaç saatte doldurur?
Ya bak karışmıyım karışmıyım diyorum ama olmuyor, hiç olur mu canım İttihat ve Terakki’nin son direnişçisi, Teşkilat ı Mahsusa’nın son fedayisiydi, bir lokma bir hırka ile yaşamış Sırrı, tüm sırları ile aramızdan ayrılıp gitmişdi..
Biliyor muydunuz; “Sevgiye en çok ihtiyacı olanlar, sevilmesi en zor olanlarmış”. Sevilmesi zor olanlar kim bilir geçmişte ne acılar çektiler ki kendilerini sevgiye kapattılar.
Sussam gönül razı değil, ulusam “FAŞİST” diyorlar. Bak aklıma takıldı; İzmir de çöpleri neden roketlerle Güneş’e yollayıp yakmıyoruz? Bana bu ara Şeytan acayip şeyler diyor; mesela bir kamyon al; sizi Avrupa ‘ya götürecem diye Suriyelileri Afganistan’a, Afganları Suriye’ye, Arap seviciliğini Müslümanlık zannedenleri de Ortadoğu’ya bırak gel gibisinden. İlginç evet gece gece canım çay istedi, çok şaşırdım çay aradım yollarda. Sonra çayı içerken aslında canımın kahve istedigini farkettim, kahve yaptım kendime. Ama şu an kola içiyorum, yani ben sizi üzerim gelmeyin üstüme…
Hayat çorba ben çatal, bıraktılar dağınık kaldım. Olmazsa olmazların, duymasa da olur kısmındayım. Gelmesini değil beklemesini sevmişim ben huzurun.
Evet sonuçta siz de cahilsiniz, ben de cahilim. Neden birlikte dünyanın rengine kanmıyoruz? Madem kanmıycaz o zaman yaklaşın Arapların putlara taptıkları dönemden 800 sene önce, bir ve tek olan Tanrı’ya inanan Türk Hükümdarlarının şu duasına “Alayınız” amin deyiverin gari;
“Ulu Tanrı, Gök Tanrı”
Her şeyi yaratan Tanrı!
Yenilmez, yıkılmaz, ölmez, bitmez, yitmez, yok olmaz Tanrı! Yüce Tanrı!
TÜRK Budun ilsiz kılma, TÜRK Budun başsız kılma, TÜRK Budun töresiz kılma, Türk Budun yüzün yere vurma, TÜRK Budun tutsak kılma, Yağının başını munsuz, bileklerimizi güçsüz, yüreklerimizi umutsuz koma!
Bahar geçsin yaz gelsin, yaz geçip güz gelsin, güz buduna yeğni gelsin! TÜRK çoğalsın Acun üze bey olsun!
Aç, çıplak kalmasın, acun düzen dirlik bulsun!
Yer ve gök ülüşü için, atalarımız tini için sunduğumuz iduklarımızı una! Türk Budunu Koru…
T.T.K ve Y…
Direnin ey insanlar, hatta direnirken de gülümsemeyi bırakmayın. Saygı ve hürmetle büyük küçük demeden alayınızın ellerinden öperim…
Evet unutmadan; Cesaret Bulaşıcıdır…
10 kuruşluk pul ve imza…