Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Euro Grubu Başkanı Paschal Donohoe ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Üyesi Valdis Dombrovskis, Polonya’nın başkenti Varşova’da gerçekleştirilen Euro Bölgesi maliye bakanları toplantısının ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.
Para politikası ile ilgili bu dönemde sessiz kalacağını ifade eden Lagarde, ticaret üzerindeki tarife etkilerini dikkate almaları gerektiğini vurguladı.
ABD’nin karşılıklı tarifelere kısa bir süreliğine ara verdiğini hatırlatan Lagarde, “ECB durumu dikkatle izlemekte ve gerekli araçlarını her zaman kullanmaya hazırdır.” açıklamasında bulundu. Ayrıca, ECB’nin fiyat ve finansal istikrarı korumak için yeterli enstrümanlara sahip olduğunu ve gerekirse bunları devreye sokacağını aktardı.
Lagarde, ECB Yönetim Konseyi’nin her zaman şoklara karşı ortak mali kapasiteyi artırmanın gerekliliği üzerinde durduğunu belirtti. “Tüm piyasa gelişmelerini dikkatlice takip ediyoruz. Son dönemlerde belirli bir oynaklık gözlemledik. Ancak Avrupa’nın ve özellikle Euro Bölgesi’nin piyasa altyapılarının ve tahvil piyasalarının düzgün bir şekilde işlediğini görmekteyiz.” dedi.
Lagarde, “Döviz kurlarını hedeflemiyoruz fakat döviz değişimlerinin enflasyon üzerindeki etkisini dikkatle izliyoruz.” sözlerini ekledi.
Donohoe, Euro Bölgesi’nin ekonomik temellerinin sağlam ve istikrarlı olduğunu söyledi. ABD’nin tarifeleri erteleme kararını müzakere için bir fırsat olarak nitelendiren Donohoe, maliye bakanlarının bu konudaki ortak hareket etme konusunda uzlaştığını ifade etti.
Dombrovskis ise “Tarifelerle ilgili hızlı gelişmeler, bunların AB’nin ekonomik görünümüne etkilerini değerlendirmeyi zorlaştırıyor.” dedi. En fazla ABD’nin bu durumdan etkileneceğini belirten Dombrovskis, tarifelerin tüketicilerin alım gücünü düşüreceğini, reel ücretleri azaltacağını, ithal ara mallarının maliyetini artıracağını ve yatırımcı güvenini sarsarak ABD ekonomisini zayıflatacağını vurguladı.
Dombrovskis, AB’nin tarife çatışmasına girmek istemediğini, ekonomik çıkarları koruyan karşılıklı olarak kabul edilebilir bir anlaşma için müzakere etmeye hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
