DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ara verildiği sırada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
DHA’nın aktardığına göre Doğan, “Türkiye’nin son bir asırdır üzerinde durduğu ve özellikle son 50 yıl boyunca toplumsal yaralara neden olan bir meselenin çözümünde yeni bir sayfanın açılmasına hep birlikte tanıklık ediyoruz. PKK, kongre kararlarını duyurdu ve fesih kararını açıkladı. Bu kararı tarihsel perspektiften önemli buluyoruz. Bu, sadece bir fesih kararı değil; aynı zamanda demokratik değişim ve dönüşüm için çağrıda bulunan yeni bir inşa sürecinin başlangıcı. DEM Parti olarak, bu kararın taşıdığı önemin altını bir kez daha çiziyoruz. Bir dönemi geride bırakıyoruz ve yeni bir döneme doğru adım atıyoruz. Bununla birlikte, yeni bir tarih yazımına da talip olduğumuzu belirtmek isteriz. Dolayısıyla, MYK’da alınacak kararlar ve belirleyeceğimiz yol haritası, bu tarihi anı yanında ülkenin geleceğini de etkileyecek şekilde ciddiyetle tartışılmaktadır” şeklinde konuştu.
Değişim ve dönüşüm sürecinde üstlendikleri sorumluluğun farkında olduklarını vurgulayan Doğan, “Bu sürecin titizlikle ele alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde gerçekleştireceğimiz tüm çalışmaların, barışçıl bir yaşam zeminini güçlendireceğine inanıyoruz. Bugün açıklanan kararların hepimize, özellikle annelere, çocuklara, gençlere ve gelecek nesillere hayırlar getirmesini yürekten temenni ediyoruz. Aynı zamanda bu gelişme, yıllarca acı çektiren Kürt sorununun siyasi çözüm kapısını büyük ölçüde açmış durumdadır. PKK’nın silahlara veda etmesiyle birlikte, bu sorunun demokratik çözümüne engel teşkil eden tüm unsurlar ortadan kalkmaktadır. Bu büyük fırsatı kaybetmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“YÜZYILIN EN HAYIRLI ÇALIŞMASI”
Doğan, hükümet kanadından gelen açıklamaları olumlu bulduklarını belirterek, demokratik siyaset zemininde eşit yurttaşlık ve kardeşlik hukuku tesis etme sorumluluğunun önemini vurguladı. DEM Parti olarak silah bırakma ve fesih kararını barış, demokrasi ve özgürlük ekseninde yeni bir olanak olarak değerlendirdiklerini ifade eden Doğan, “Bu tarihsel imkanı kalıcı hale getirmek için bir araya gelmeli ve güçlerimizi birleştirmeliyiz. Artık görevlerimiz netleşti. Silahların değil, sözlerin konuşacağı bir dönemden bahsediyoruz. Hukukun ve siyasetin işlediği demokratik bir cumhuriyeti birlikte inşa etme sorumluluğumuz var. Bu konudaki en önemli adreslerden biri TBMM’dir, zira Meclis, yüzyılın en hayırlı çalışmasını yapma sorumluluğuyla karşı karşıya. Temennimiz, Meclisin bu sorumluluğu hakkıyla üstlenmesi ve bu doğrultuda hareket etmesidir” dedi.
“BARIŞ VE DEMOKRATİK TOPLUM”
Barışın yalnızca bir hayal olmadığını ve toplumsal barışın sağlanabileceğini dile getiren Doğan, demokratikleşmenin artık bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. “DEM Parti olarak herkesi ezberlerini bozmaya ve bu fırsatın ciddiyetine uygun bir şekilde pozisyon almaya davet ediyoruz. Bu süreç, ne taviz ne teslimiyet ne de yenilgi sürecidir. Bu, barış ve demokratik toplumu inşa etme sürecidir. ‘Ne inkar ne ret, ne isyan ne de imha olmasın’ diyerek bu süreci sıkı bir şekilde sahiplenmemiz gerekiyor. Telaşa gerek yok; fakat hıza ihtiyacımız var. Çünkü bu tür süreçler, doğası gereği kırılganlıklar barındırır