Salih ALUŞ

Salih ALUŞ

'SARI TİLKİ'NİN SEYİR DEFTERİ
[email protected]

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yılı Kutlu Olsun. KKTC CUMHURBAŞKANI RAUF DENKTAŞ İLE, FLORYA'DA YEMEKTEN BİR ANI..

21 Temmuz 2024 - 03:06 - Güncelleme: 22 Temmuz 2024 - 00:34





 Yıllardan 1991 veya 1992 tam tarihini hatırlamıyorum, yaşlılığıma verin.Sabah Gazetesi Bakırköy Büroda gece sorumlusu olarak çalışıyorum.

Aylardan Mayıs veya Haziran, hava sıcaklığı normal seyrediyor, ama olsun ben her zamanki gibi takım elbisem ve kravatım boynumda tam teşekkül emirlere amade görevimin başındayım.

Merkezden sayın şefimiz Fehim Yener aradı ve 'Salih bu akşam KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Florya'da birileriyle ....... Resteurant ta yemekte buluşacak bunu takip et' dedi.




'Ne demek şefim,emrin başımüstüne, sen merak etme ben elimden ne geliyorsa görevimi layıkıyla yaparım, gözün arkada kalmasın' dedim ve telefonu kapattık.
Ben sabırsızlıkla akşam yemek saatini bekliyorum.

..Vesselam akşam saat 20.00 sularına doğru, şoförüm Gültekin 'e ' Hadi Gültekin gidiyoruz,Florya'ya doğru, Rauf Denktaş'ın yemeğini takip edeceğiz' dedim.
Ben öyle deyince Gültekin'de heyacanlanmıştı 'Tamam ağbi hemen gidelim,ben seni on dakikada yemeğe yetiştiririm' dedi.

Biz iki edi budu çıktık yola, on dakika sonra da verilen adrese Floryadaki lokantaya ulaştık. 
..Amma biz gittiğimizde Sayın Rauf Denktaş gelmiş ve yemeğe başlamışlardı bile.
Ne yapalım, yapacak birşey yok, 'Bundan sonrasına bakacaksın Sarı Tilki' dedim kendi kendime.




Lokanta sorumlu müdürleriyle kapıda görüştük, Sabah Gazetesi'nden geldiğimizi ve yemek programını takip  etmek istediğimizi söyledim.

Görevli Müdür bizi girişte bir masaya korumalar ve şoförlerin oturduğu masanın yanında bir masa göstererek oraya oturttu,'buyurun burda keyfinize bakın' dedi.
'İyi hoş güzel de, biz burda yemek yemeye gelmedik, Sayın Rauf Denktaş'ın yemek programını takip edeceğiz ' dedim.




Görevli 'Bize verilen emir bu ,gelen basın mensupları burada ağırlanacak' demez mi!
Ben Sarı Tilki'yim boş dururmuyum hiç, duramam.
Sinirlenmiştim de bu cevap karşısında.

Daha fazla dayanamadım, sorumlu müdürlerini çağırttım 'Ben Sabah Gazetesi'den geliyorum. Gidin Sayın Rauf Denktaş'a söyleyin yemeği onların yanında takip etmek istiyoruz' dedim.

Sorumlu müdür 'Tamam ben şimdi kendilerine iletirim' diyerek yanımızdan ayrıldı.
Aradan on dakika geçmeden sorumlu müdür yanımıza gelerek 'Buyurun Rauf bey sizi içeride  bekliyor' dedi.
ohhhh be rahat bir nefes almıştım.

Sorumlu müdür önde ben ve birkaç gazeteci arkadaş arkamda  beraber yemeğin yendiği salona girdik.

Biz salona girince Rahmetli Mücahit, Rauf Denktaş ayağa kalkarak 'Buyurun çocuklar' diye bizi masasına davet etti.
Biz gazeteci arkadaşlar karşısına oturduk.
Öyle babacan tavrı vardı ki, biz bize gösterilen muamele karşısında kızsak bile ,Rauf Denktaş bey'in misafirperver davranışı karşısında her şeyi unuttuk.

O, KKTC  kurtuluşunda ve kuruluşunda önderlik etmiş bir ARSLAN,bir MÜCAHİT,bir KAHRAMAN'dı gönlümüzde, öyle de kalacak.

Karşısında yemeklerimizi yerken, bir ara resim çekmek için kendisinden müsaade istedik, 'Ne demek buyurun istediğiniz gibi resim alabilirsiniz' dedi.
Hemen fotoğraf makinalarımıza sarıldık, birimiz sağdan, birimiz soldan bastık deklanşörlere, flaşlar ardı ardına patlıyordu.
Flaşların etkisinden Sayın rahmetli Rauf Denktaş'ın gözleri kamaşmış ve yaşarmıştı.
Biz resim çekim işini bitirdiğimizde yerlerimize oturduk, ben Sayın Denktaş'ın tam karşısında oturuyordum.

Sayın Denktaş, eliyle işaret ederek bana 'Makinanı al yanıma gel' demez mi!
'Eyvah dedim' kendi kendime, bir halt mı ettim' endişesiyle yanına gittim.
Dentaş ' Siz yeterince resim çektiniz, ver bakalım fotoğraf makinanı, şimdi de ben sizlerin resmini çekeceğim' demez mi! şaştım kaldım adeta.

Fotoğraf makinamı kendisine uzattım, aldı makinamı eline, 'sen de karşıma geç' dedi.
Benim fotoğraf makinamla masanın ve bizlerin resmini çekmeye başladı, bu sefer flaş bizim yüzümüze patlıyordu, hem de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın objektifinden.
Raut Denktaş'ın bu davranışı masada oturan davetliler ve gazeteciler tarafından taktirle karşılandı.

Bilindiği gibi rahmetli KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın fotoğrafçılık merakı vardı, bunu herkes bilir.

Yemek bitti biz toplantıdan ayrıldık, büroya gelip haberimi yazdım ve merkeze şefimiz Fehim Yener' e gönderdim.... Ve resim açıklamasında bazı kareleri Rauf Denktaş'ın çektiğini belirttim. 

...Ve Sabah Gazetesi'de haberim çıktı 'RAUF DENKTAŞ'IN OBJEKTİFİNDEN,YEMEKLİ TOPLANTI' diye.


Hem de benim imzam ile,ben zevkten dört köşeyim tabi...!
O zamanlar böyle İnternet çağı,neredeeee.
Resimler çekilecek banyo olacak tek tek ayrılacak,sayfaya girecek resimler seçilecek...
O yüzden Sayın Rauf Denktaş'ın çektiğini resimler slayt olarak gazetenin arşivinde,ben de de anıları kaldı,kusura bakmayın,o yüzden bu resimleri sizlerle paylaşamıyorum.
Bu arada sayın şefimiz Fehim Yener ağabeyin de kulaklarını çınlatmış olayım, kendisine sağlıklı uzun ömürler dilerim.


İşte böyle bir anım oldu, sayın basın mensubu arkadaşlar, eskiden haberler böyle yapılıyordu, yalayarak değil, gönülden severek, hoşgörüyle.
Günümüzdeki haberciliği anlatmama gerek yok, rezalet!

'YALA MEMET YUT MEMET,BİR LİRAYA BİR DEMET' misali.

Sözüm o' na, söyleyeceğim eskiden habercilik, devlet adamlığı vardı.
Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıldönümünde Mücahit, Cumhurbaşkanı Rauf Dentaş ile bir anımı paylaşmak istedim.

KKTC Kurulmasında,kurtulmasında cengaver gibi bir mücadele veren Mücahit Cumhurbaşkanı, alçak gönüllü,vatanperver Rauf Dentaş'ı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.

Ayrıca Kıbrıs Barış Harekatı emrini 1974 yılında 'Ayşe Tatile Çıktı ' parolasıyla veren dönemin Başbakanı  Rahmetli Bülent Ecevit (Namı değer Karaoğlan) ve Başbakan Yardımcısı (Mücahit) Necmettin Erbakan'ı da rahmet ve minnetle anıyorum,ruhları şad mekanları cennet olsun.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
Kalın sağlıcakla, bir daha ki yazımda buluşmak dileğimle, hoşçakalın.



 

YORUMLAR

  • 0 Yorum