Edebi eserlerde, romanlarda, şiirlerde ve dramatik metinlerde yan anlamlar sıklıkla karşımıza çıkar. Yazarlar, kelimelerin yan anlamlarını ustaca kullanarak eserlerine derinlik ve zenginlik katar. Bu sayede okuyucuların hayal dünyasını harekete geçirir ve metinlerin çok katmanlı bir yapıya bürünmesine yardımcı olur. Örneğin, bir çiçek mecazi anlamda sevgi, masumiyet veya güzellik gibi kavramlarla ilişkilendirilebilir. Böylece bir nesne veya olay, sadece somut olarak değil, duygusal ve düşünsel derinliklerle de değer kazanır.
Yan anlamlar, bir kelime ya da ifadenin birincil anlamının ötesinde, bağlama göre ortaya çıkan ikinci, dolaylı anlamları ifade eder. Dilde kelimelerin birden fazla anlam taşıması, kullanılan cümlenin bağlamına bağlı olarak şekillenir. Farklı bağlamlarda kelimeler, farklı anlamlar kazanabilir. Yan anlamlar, mecaz kullanımları, deyimleri ve anlam kaymalarını içeren dilin yaratıcı yönleriyle sıklıkla bağlantılıdır. Örneğin, “göz var nizam var” şeklindeki deyimde “göz” kelimesi gerçek anlamında değil, dikkati ve algıyı simgeleyen bir anlamda kullanılır. Bu tür anlamlar, okuyucunun veya dinleyicinin beklentileri ve kelimenin geçtiği ortamın özeliklerine bağlı olarak ortaya çıkar.