Türkiye’de vücut dolguları ile ilgili kesin bir istatistik olmamakla birlikte, uzmanlar klinik pratiğinde artışın gözlemlendiğini belirtiyor. Özellikle kalça ve bel bölgesine yönelik işlemler son derece popüler hale geldi. Bu artışın altında yatan temel etkenlerden biri, sosyal medya ve dijital platformların etkisi. Filtrelenmiş ve idealize edilmiş beden detayları, genç bireylerin estetik algısını dar bir çerçeveye sıkıştırarak görünüşle ilgili baskıyı artırıyor. Ayrıca, bu tür işlemlerin kolay erişilebilir olması da bu ilginin arttığı yönündeki diğer bir faktör olarak öne çıkıyor.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, “Vücut dolguları, cerrahi operasyonlara göre daha kısa sürede, daha düşük maliyetle ve iz bırakmadan sonuç veriyor. Bu avantaj, dolguların geniş kitleler tarafından tercih edilmesini sağlıyor. Günümüzdeki güzellik algısı da bu durumu etkiliyor. Daha kıvrımlı ve belirgin vücut hatları, mevcut ideal beden algısı ile uyumlu olduğu için gluteal bölge veya bacak dolgularına olan ilgi artmış durumda” diyor.
LATİN KALÇA, UZAK DOĞULU BALDIR VE BACAK
Estetik algılar, kültürel farklılıklara bağlı olarak her bölgede değişiklik gösteriyor. Örneğin, Latin Amerika’da dolgun kalçalar güzellik simgesi olarak kabul ediliyor; bu nedenle kalça dolgusu yaygın. Uzak Doğu’da ise baldır ve bacak dolgularına daha fazla ilgi var. Türkiye’de ise bel oyuntusunu belirginleştiren ve kum saati görünümüne yönelik müdahaleler ön plana çıkıyor.
DOLGU UYGULAMALARINDA RİSK YOK MU?
Peki, vücut dolgu işlemlerinde kullanılan maddelerin sağlık açısından güvenilirliği nasıl? Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, FDA veya CE onaylı dolgu maddelerinin güvenli kabul edildiğini belirtiyor. “Hyaluronik asit bazlı dolgular ve polikaprolakton (PCL) gibi biyouyumlu maddeler, hem geçici hem de vücutta entegre olabilen yapıları nedeniyle güvenli kabul ediliyor. Ancak, en güvenli dolgu malzemeleri ile bile gerçekleştirilen işlemler komplikasyonsuz olmayabiliyor. Güvenli kabul edilen dolgu uygulamaları, bazen komplikasyonlara yol açan durumlarla karşılaşabiliyor. Ayrıca, piyasada yasaklı içeriklerle yapılan uygulamalar da bulunuyor ve bu durumlar ciddi sorunlara yol açabiliyor” diyor.
EMBOLİ GİBİ HAYATİ RİSKLER YAŞANABİLİYOR
Yanlışlıkla damar içine enjeksiyon yapılması, emboli gibi hayati riskler oluşturabiliyor. Bununla birlikte, vücut dolgu uygulamalarında enfeksiyon, doku nekrozu, nodül oluşumu veya dolgunun yerinden kayması gibi komplikasyonlar da sıkça karşılaşılıyor. Yanlış uygulamalar nedeniyle başvuran hastaların bir kısmının sorunlarının cerrahi müdahale ile çözülabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Burak Sercan Erçin, “Ancak bazı durumlarda hastalarda kalıcı izler veya fonksiyon kaybı oluşabiliyor” diyor.
DOLGU MU YAĞ ENJEKSİYONU MU?
Yağ enjeksiyonu, kişinin vücudundan alınan yağın ihtiyaç duyulan bölgelere aktarılması yöntemi olarak, hem doğal hem de daha güvenli bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, sporla desteklenen kas gelişimi veya bazı teknolojik kas stimülasyon cihazları da dolguya başvurmadan şekillenmeyi sağlıyor.
