Mathyk, AA muhabirine Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, kadın sağlığına olan ilgisinin bilimsel araştırmalarla birleştiğini vurguladı. Yenilikçi projelerde yer almak amacıyla ABD’ye yerleşmiş olan Mathyk, burada tekrar asistanlık yaparak kariyerine devam ettiğini ifade etti.
Nasa’nın Johnson Uzay Merkezi’nde Havacılık ve Uzay Tıbbı Stajı Programı’na katılan Mathyk, Houston’da uzay tıbbı üzerine uygulamalı eğitim aldığını belirtti. NASA STAR Programı’na dâhil olarak uzay tıbbı alanında çalışmalar yürüttüğünü aktardı.
Uzay tıbbının insanlığın geleceği açısından önemine dikkat çeken Mathyk, bu alandaki eksiklikler doğrultusunda kadın sağlığına yönelik yeni çözümler geliştirme isteğinin kendisini heyecanlandırdığını dile getirdi.
Uzayda kadın sağlığı ile ilgili yapılan çalışmaların yetersiz olduğuna dikkat çeken Mathyk, “Uzayda üreme üzerine araştırma yapan bilim insanları mevcut. Ancak ben bir klinisyen olarak bu konuya farklı bir perspektiften yaklaştım. Şu anda ABD’de bu alandaki araştırmaları yöneten tek kadın doğum doktoruyum. Bilimsel katkı sağlamanın yanı sıra, çalışmalarda liderlik de yapıyorum.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de kadın doğum doçentliği unvanına sahip olan Mathyk, uzayda tıbbi görüntüleme ve özellikle jinekolojik ultrason konularında yaptıkları araştırmaların alandaki ilkler arasında yer aldığını bildirdi.
Yerçekimsiz ortamda ultrasonun uygulanabilirliğini test ettiklerini dile getiren Mathyk, kadın astronotların sağlık kontrolleri ile ilgili önemli veriler elde ettiklerini aktardı. Bu bağlamda, “Uzay ortamının kadın sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak ve olası çözümler geliştirmek adına çalışmalar yürütüyorum. Örneğin, Nature dergisinin uzay bilimleri koleksiyonunda (Space Omics) yazarlık yaptık. Bu araştırmada 25’ten fazla ülkeden bilim insanları, uzay uçuşunun insan biyolojisi üzerindeki etkilerini genetik ve epigenetik açıdan inceledi. Kadın hormonu östrojenle ilgili çalışmamız, bu konudaki en kapsamlı yayın sayılabilir.” dedi.
Uzay tıbbının gelişimine katkı sağlamanın yanı sıra, NASA ve diğer uzay ajansları tarafından düzenlenen konferanslarda sunumlar yaptığını belirten Mathyk, önümüzdeki yıllarda bu alandaki çalışmaların daha ileri bir aşamaya taşınması umudunu taşıdığını da sözlerine ekledi.
Uyumlu bir toplum için kritik öneme sahip
Mathyk, kadın sağlığının uzayda ve dünyada önemine dikkat çekerek, kadınsız bir toplum olamayacağını vurguladı. Kadın astronotların uzayda uzun süre kalmasının üreme sağlığı, hormonal sistem ve kanser üzerindeki etkilerinin hâlâ tam olarak bilinmediğine değindi. Mars ve Ay misyonları gibi uzun süreli uzay yolculuklarında, kadın sağlığını korumak amacıyla daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Kadın sağlığını garanti altına almanın, uzayda kurulacak koloniler açısından kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
Türk bilim insanlarının uzay araştırmalarına katkısının gerektiğinin altını çizen Mathyk, mühendislikten biyolojiye, tıptan fizik ve kimyaya kadar tüm bilim alanlarına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Özellikle uzay tıbbı ve insan sağlığı konularındaki araştırmaların artırılması gerektiğini belirten Mathyk, “Türkiye’nin havacılık alanındaki tarihi mirası çok önemli. Sabiha Gökçen gibi kadınların başarıları, kadınların havacılıkta yer alabileceğini kanıtladı. Ben de bir kadın bilim insanı olarak bu mirası uzay tıbbı alanında sürdürmekten gurur duyuyorum. Şu anda Virgin Galactic’in 2026’da düzenleyeceği kadın astronotlardan oluşan uçuşunda astronotların sağlığını incelemeyi planlıyorum. Genç bilim insanlarına ve öğrencilere önerim, okumaya ve öğrenmeye olan