Birinci, Sağlık Bakanlığı Bilkent Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen Tütün ve Tütün Ürünleri ile Mücadele Çalıştayı’nda dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyar tütün kullanıcısının bulunduğunu, bu kullanıcıların yüzde 80’inin orta ve düşük gelirli ülkelerde yaşadığının altını çizdi.
Bu ülkelerde kronik hastalıkların hızla yaygınlaştığını vurgulayan Birinci, tütün ve tütün ürünlerine karşı yürütülen mücadelenin ne denli önemli olduğunu ifade etti. “Sektör, her gün farklı ve yeni ürünlerle karşımıza çıkıyor ve bunların zararlı etkilerini gizlemeye çalışıyor. Bu durumda, zararlarının küçümsenmesine müsaade etmemeli, bu ürünlerin toplum içinde yayılmasını engellemeliyiz” şeklinde konuştu.
Birinci, tütünle mücadelede iletişim kampanyalarının etkin bir şekilde yönetilmesi gerektiğini belirterek, mücadelenin bilimsel, akademik ve bürokratik yönlerinin de desteklenmesi gerektiğini ifade etti. “Sağlık Bakanlığı, bu konuda gerekli adımları atmalı. Toplumun bilinçlenmesi ve ailelerin sürece dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Gençlerin daha iyi bilgilendirilmesi ve bilinçli kararlar alabilmeleri için etkili projeler geliştirmeliyiz” dedi.
Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’nun aldığı önemli kararların bulunduğunu hatırlatan Birinci, bu kararların uygulanması ve küresel yeniliklere karşı proaktif politikaların oluşturulmasının gerekli olduğunu sözlerine ekledi.
Birinci, medya ve diğer paydaşların sürece katkıda bulunmasının önemine dikkat çekerek, toplumun bakış açısını değiştirmeleri gerektiğini ifade etti: “Bu masum görünen ürünlerin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını biliyoruz ve bu sektör durmaksızın gelişmeye devam ediyor. Teknoloji, insan hayatını kolaylaştırırken yanlış yönetildiğinde büyük sorunlara yol açabilir. Eğer gerekli önlemleri almazsak, bu teknolojilerin yıkıcı etkileriyle karşılaşabiliriz. Bu süreç, uzun ve zorlu bir yolculuk.”
Tütünle mücadelenin 2004 yılından bu yana yoğun bir şekilde sürdüğünü anımsatan Birinci, “Gelecek yıllarda tütünle mücadelede daha sert ve etkili adımların atılacağını öngörüyorum. Çalışmalarımıza katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Umarım bu toplantıdan faydalı sonuçlar çıkarabiliriz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, pasif içicilerin tütün ve tütün ürünlerinin zararlarına maruz kaldığını da sözlerine ekledi.
“ELEKTRONİK SİGARA GENÇLERDE NİKOTİN BAĞIMLILIĞINI ARTIRIYOR”
Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Muhammed Atak, tütün ve tütün ürünleriyle mücadelede yeni bir dönemin başlayacağını ve bilimsel veriler ışığında etkili politikalar oluşturulacağını açıkladı.
Tütün bağımlılığının yalnızca bireylerin sağlığını değil, tüm toplumun sağlığını tehdit eden ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Atak, “Bu mesele, gelecekteki nesillerin sağlığını, ekonomik kalkınmayı ve çevresel sürdürülebilirliği etkileyen bir konu” dedi.
Dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyar tütün kullanıcısının bulunduğunu belirten Atak, Türkiye’de her yıl tütün kullanımına bağlı hastalıklardan yaklaşık 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini ifade etti. Ağız ve solunum yolları hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarının tütün kullanımının sonuçlarından olduğunu vurguladı. Tütün bağımlılığının bireylerin sağlık harcamalarını artırarak sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu da kaydetti.
Atak, tütün endüstrisinin gençleri hedef alarak bağımlılığı sürdürmeye çalıştığını belirterek, “Son zamanlarda ortaya çıkan elektronik sigaralar gibi yeni nesil ürünlerin aslında bağımlılığı yaygınlaştırmak için tasarlandığını görüyoruz. Araştırmalar, elektronik sig
