Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, Sağlık Bakanlığı’nın öncülüğüyle Türkiye’nin ilk deri bankası ve doku laboratuvarı kuruldu. Bu merkez, dünya genelinde sayılı ülkelerde bulunan önemli bir yapı olarak, savaş, afet ve toplu yaralanmalar gibi acil durumlarda stratejik bir rol üstleniyor.
Bu derin bankasında bağış yoluyla alınan insan derileri işlenerek 2 ila 5 yıl süreyle korunabiliyor. Ağır yanık tedavisi gören hastaları desteklemek amacıyla bu deriler naklediliyor, böylece hastalara zaman kazanılması sağlanıyor. Nakledilen deri, 1-2 ay boyunca hastalar tarafından kullanılabiliyor ve bu süre içinde hastaların kendi hücrelerinden yeni deri üretimi doku laboratuvarında gerçekleştirilebiliyor.
“HASTAYA BİR YAŞAM ŞANSI TANINIYOR”
Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Merkezi’nin sorumlu ismi Prof. Dr. Koray Daş, laboratuvarın insan kaynaklı deri ve diğer dokuların üretiminde önemli bir işlev göreceğini ifade etti. Türkiye’de ilk kez böyle bir merkezin açılmasında katkı sağlayan Sağlık Bakanlığı, hastane ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne minnettar olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Daş, yeni merkezde ağır yanıkları olan hastaların tedavisinin kritik önem taşıdığını vurguladı. “Ağır yanıklarda, insanların derilerinin büyük kısmını kaybetmesi kaçınılmaz oluyor ve bu durumda yaşam mümkün olmuyor. Acil durumlarda, depolanan deriler hemen kullanılabiliyor ve hastaya hayat tanınmış oluyor. Aynı zamanda deri bankamızda insan kaynaklı hücrelerin üretimi için laboratuvar da mevcut. Bu sayede hastaların kendi hücrelerinden yeni deri oluşturulabiliyor.” şeklinde konuştu.
Deri bankası sayesinde hastalara zaman kazanıldığına dikkat çeken Daş, “Ağır yanıkları olan hastalarımıza nakil ettiğimiz deriler, bize 1-2 aylık bir süre kazandırıyor. Bu süre içinde kendi dokularından yeni deriler oluşturmamız mümkün. Diğer laboratuvarımızda ise yeni dokular oluşturularak açık yaralar kapatılıyor, bu da hastaların yaşam şansını artırıyor.” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın politikaları ile yanık tedavisinin önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Daş, “Çok ağır yanıklarda yaşam şansı hala maalesef düşük. İyi yanık merkezlerimiz olsa bile, risk altındaki hastalar var. Bu deriler, yüzde 80-90 yanığı olan hastalara bile hayatta kalma fırsatı sunuyor.” diye ekledi.
“ALINAN DERİ 2 İLA 5 YIL BOYUNCA SAKLANABİLİYOR”
Prof. Dr. Daş, merkezde insan kaynaklı doku ve hücrelerden yeni ürünlerin üretileceği ve kapsamlı bilimsel araştırmaların gerçekleştirileceğini aktardı. Merkezdeki deri stoklarının iki temel kaynaktan sağlandığını söyledi.
“Birinci kaynak, estetik amaçlı ameliyatlarda hastaların fazla derilerinin atılmasıydı. Deri bankası sayesinde bu atılan derileri başka hastaların iyileşmesi için fırsata dönüştürüyoruz. İkinci kaynak ise organ bağışı sırasında derinin bağışlanması. Bu deriler, belirli testlerden geçtikten sonra işleme alınabiliyor ve dünya standartlarına uygun hale getiriliyor.” diye ekledi.
Daş, bağışlanan derilerin üst kısmından ince bir tabakanın alındığını belirtti. “Vefat eden kişinin derisi kötü bir görünüm oluşturmazken, diğer organlar hemen kullanılmak durumundadır. Deri alınmasının ardından, 2 ila 5 yıl boyunca saklanabilir. Savaş, terör, büyük felaketler veya toplu yaralanmalar durumlarında böyle bir stokun varlığı, hızlı müdahaleyi mümkün kılar ve birçok insanın hayatını kurtarır. Deri bankaları, basit bir yapı olmaktan öte, stratejik bir önem taşımaktadır.” şekl