Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan açıklamada, Basel Bankacılık Denetim Komitesinin 1974 yılında G10 ülkeleri tarafından kurulduğu belirtildi. Bu komite, üye ülkelerin bankacılık alanında bilgi paylaşımını teşvik edecek bir platform oluşturmayı amaçlamaktadır.
Açıklamada, komitenin uluslararası standartları (Basel I-II-III) yayımlayarak, farklı ülkelerdeki bankacılık düzenlemelerinin uyumlu hale getirilmesine katkıda bulunduğu vurgulandı. 2014 yılında Basel Komitesi tarafından açıklanan Basel III Uzlaşısı kapsamında, kredi yoğunlaşma riskinin ölçülmesi amacıyla büyük kredilerin sınırlandırılması (Large Exposure – LEX) ve likidite riskinin ölçülmesi için net istikrarlı fonlama oranı (Net Stable Funding Ratio – NSFR) ile ilgili standartların yayımlandığı ifade edildi.
Buna ek olarak, Türkiye’nin bankacılık sektörünün uluslararası standartlar ve düzenlemelere uyum sağlamasının, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 88’inci maddesi çerçevesinde BDDK’nın temel amaçlarından biri olduğu kaydedildi.
Açıklamada, Türkiye’nin 25 Mayıs 2009 itibarıyla Basel Komitesine üye olduğu ifade edilerek, “Ayrıca, komite tarafından yayımlanan standartlara uyum sağlanacağı G-20 düzeyinde taahhüt edilmiş olup ülkemizin Finansal İstikrar Kurulu (Financial Stability Board – FSB) üyeliği de Basel standartlarına uyum sağlamayı gerektirmektedir.” denildi.
Açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi:
“RCAP süreci sonunda ülkemiz bankacılık mevzuatı, uluslararası Basel standartlarına tam uyumlu bulunmuştur. Bu sonuç, bankacılık sektörümüze ilişkin ulusal ve uluslararası piyasa katılımcıları nezdinde bir güven kaynağı olmuştur. Bankacılık Kanununda Kurumumuza verilen görev ve sorumluluklar çerçevesinde uluslararası standartlara tam uyumlu, güçlü bir düzenleme ve denetim çerçevesini sürdürecek çalışmalara, Kurumumuz aynı titizlikle devam edecektir.”
