Amerika Birleşik Devletleri’nden üç önemli siyasetçi; Massachusetts Senatörü Ed Markey, Kongre Temsilcisi Jim McGovern ve Kongre Temsilcisi Ayanna Pressley, Louisiana eyaletinde tutuklu bulunan Türk öğrencisi Rümeysa Öztürk’ü ziyaret etti.
Siyasetçiler, Öztürk’ün tutuklanmasını sert bir dille kınayarak, bu sürecin Belarus’taki Lukaşenko yönetiminin uygulamalarına benzerlik gösterdiğini ve Amerikalılar için korkunç bir durum olduğunu ifade etti.
Rümeysa Öztürk’ün tutuklanmasının her Amerikalının dikkatini çekmesi gerektiğini belirten politikacılar, “Gözaltı merkezinie ziyarette bulunduk. Burası, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği tarafından “kara delik” olarak tanımlanan Louisiana’daki ICE tesisleri ağının bir parçasıdır ve ulaşılması son derece güç bir yerdir,” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
New York Times’a yazdıkları gözlemlerde, “Karşılaştığımız şey yalnızca suçsuz yere tutulan genç bir kadın değildi; aynı zamanda bir demokrasinin de teste tabi tutulduğuydu. Öztürk, yüksek lisans öğrencisi ve yazar olarak görünürde bir sebep olmaksızın iptal edilen öğrenci vizesiyle yasal olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde ikamet eden bir topluluk üyesidir,” ifadelerini kullandılar.
İftar yemeğine giderken, bazı maskeli federal ajanların çevresini sardığını ve kendisini gözaltına aldığını söyleyen Öztürk, neden gözaltına alındığını bilmediğini ve ardından zorla götürüldüğü yerin neresi olduğunu öğrenmek için ailesinin 24 saat beklemek zorunda kaldığını dile getirdi.
Basile’yle buluştuğumuzda, mahallesinin sokaklarından alındığında hayatından endişe duyduğunu ve kendisini kimlerin yakaladığını bilmediğini ifade etti. Massachusetts’ten New Hampshire’a, oradan Vermont üzerinden Louisiana’ya geçişinin her aşamasında avukatıyla iletişim kurabilmek için yaptığı taleplerin sürekli reddedildiğini aktardı. Gözaltı merkezinde yetersiz beslenme, aşırı soğuk koşullar ve kişisel ihtiyaçlarının karşılanmaması gibi olumsuz durumlarla karşı karşıya kaldığı, ayrıca kendisine verilen ilaçları alamadığı için astım krizleri geçirdiği bilgisi alındı. Tüm bu zorluklara rağmen, sevdiklerinden uzakta olmasına karşın sarsılmaz bir ruh sergilediği dikkat çekti.
Öztürk’ün Trump yönetimi tarafından hedef alınma sebebi, Tufts Daily’de yayımlanan bir yazıda Tufts öğrenci senatosunun İsrail ve Gazze ile ilgili kararlarına üniversitenin tepkisini eleştiren bir yazar olması iddialarıdır.
Bu durum, göçmenlik uygulamalarının ötesinde bir baskı ve otoriterlik örneğidir.