Özbekistan’da dünyaya gelen 9 aylık Mironshohk İsmattullaev ve 6 aylık Muhammadyasin Ravshanov’a, doğuştan karaciğer yetmezliği teşhisi konuldu. Her iki bebek için Taşkent ve Semerkand’daki sağlık kuruluşlarında tedavi süreci başlatıldı.
Aileler, karaciğer naklinin bebeklerini hayata tutundurabileceğini öğrendikten sonra, gerekli sağlık hizmetinin Türkiye’de sağlanabileceğini duydu ve İstanbul’a gitmeye karar verdiler.
Hastanede gerçekleştirilen tetkiklerin ardından, Mironshohk İsmattullaev’in babası Marhamat Baynaeva’nın karaciğeri oğluyla uyumlu bulundu ve babadan bebeğe başarılı bir karaciğer nakli gerçekleştirildi. Diğer bebek Muhammadyasin Ravshanov’a ise yengesinden nakil yapıldı.
Her iki bebek, başarılı geçen nakil operasyonları sonrası sağlıklarına kavuştu. Aileler, tedavi süreçlerinin tamamlanmasının ardından memleketlerine dönmeyi planlıyor.
“KÜÇÜK BİR PARÇASINI ALDIK”
Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Halil Erbiş, doğuştan safra yolu bulunmayan her iki bebekte gelişim geriliği, sarılık ve siroz tehlikesinin görüldüğünü ifade etti.
Mironshohk İsmattullaev’in taburcu edildiğini ve hemen memleketine gönderileceğini belirten Erbiş, Muhammadyasin Ravshanov’un ise iki hafta içinde evine döneceğini kaydetti.
Ravshanov’un ailesinin karaciğerinin nakil için uyumlu olmadığını dile getiren Erbiş, “Babasının kardeşinin eşinden nakil yaptık. Küçük bir parça aldık. Bu parça şimdi onunla beraber büyüyecek. Her şey yolunda. Sarılığı geçirdi ve sağlık durumu normalleşti. Her iki bebek de bundan sonra normal bir yaşam sürdürecek.” dedi.
BABA, BEBEĞİNE KARACİĞERİNİ VERDİ
Taburcu olan Mironshohk İsmattullaev’in babası Marhamat Baynaeva, Taşkent’ten gelen tavsiyeler doğrultusunda İstanbul’a geldiklerini ifade ederek, ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Halil Erbiş’e ve hastane çalışanlarına minnettar olduğunu belirtti.
Kendisinin evladına karaciğerini veren Baynaeva, “Baba olduktan sonra böyle bir şey düşünmeden yapmak zorundasınız. Ameliyat öncesi kendimi düşünmüyordum, yeter ki bebek yaşasın istiyordum.” şeklinde konuştu.
Anne Dilshod Baynaev ise bebeklerine 6 aylıkken sarılık teşhisi konulduğunu, ardından siroz tespit edildiğinde durumlarının kritik olduğunu söyledi. İstanbul’a geldiklerinde bu zorlu süreçle karşı karşıya kaldıklarını aktardı.
“TÜRKİYE’DE ORGAN NAKLİ OPERASYONLARINI DAHA İYİ YAPIYORLAR”
Muhammadyasin Ravshanov’un babası İlyos Usmanov, bebekleri doğduktan 1,5 ay sonra safra kesesinin olmadığını öğrendiklerini belirtti. Ardından Semerkand’dan Taşkent’e gittiklerinde çocuklarına siroz tanısı konulduğunu ifade etti.
Usmanov, “Türkiye’de organ nakli işlemlerinin kalite açısından daha iyi olduğunu öğrendik. Bu nedenle Biruni Hastanesi’ne yönlendirildik. Yapılan tetkikler sonucunda, aile üyemiz yengesi, kendi rızasıyla donör olmaya karar verdi ve nakil işlemi gerçekleştirildi.” diyerek süreci aktardı.
Anne Sitora Burieva da çocuklarının sağlığına kavuşmasında emeği geçen tüm uzmanlara teşekkür etti.