ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’i “Seçim yapmayan bir diktatör” olarak tanımlamasının ardından birçok ülke bu ifadeye tepki gösterdi.
Trump, 19 Şubat’ta Zelenskiy hakkında, “Seçim yapmayan bir diktatör olan Zelenskiy, elini çabuk tutsa iyi olur yoksa ülkesini kaybedecek.” şeklinde konuştu. Bu sözler, farklı liderlerden çeşitli yansımalar buldu.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcüsü Stefan de Keersmaecker, Zelenskiy’nin demokratik bir seçimle göreve geldiğini, Rusya’nın ise demokratik bir yönetim olmadığını vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Mevcut durumda hiç kimsenin ‘Ukrayna’nın, AB’ye veya NATO’ya katılma hakkı yok.’ demeye hakkı yok.” dedi ve Rusya-ABD ilişkilerindeki gerilimin ardındaki müzakerelerin Avrupa’nın da katılımıyla yürütülmesi gerektiğini belirtti.
Macron ayrıca, Trump’a “Putin’e karşı zayıf kalamazsın. Bu senin çıkarına değil. Eğer Putin’e karşı zayıf olursan, Çin’e karşı nasıl inandırıcı olursun?” şeklinde uyarıda bulundu.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ise, barış sürecinin yalnızca ABD Başkanı ve Rusya Devlet Başkanı arasında değil, Ukrayna’nın da sürece dahil edilmesi gerektiği düşüncesini ifade etti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Lula da Silva’nın Brezilya ziyaretini hatırlatarak, “Dostum Olaf Scholz’a bir Rus’u ya da başka birini öldürmek amacıyla silah satmayacağımı söyledim. Bu nedenle üzgünüm ancak Brezilya onlara ihtiyaç duydukları silahları satmayacak.” açıklamasında bulundu.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Trump’ın sözlerini reddederek, ülkesinin Ukrayna Anayasası ve demokratik yollarla seçilmiş Devlet Başkanı Zelenskiy’i desteklediğini belirtti.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Trump’ın ifadesinin kesinlikle doğru olmadığını dile getirerek, “Rusya bu savaşı başlattı. Zelenskiy, demokratik yollarla seçilen bir liderdir. Ukrayna’da seçim yapılmasını isteyen başka bir ülke de yok.” şeklinde konuştu.
Almanya’dan Trump’a sert tepki
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Trump’ın ifadelerini “yanlış ve tehlikeli” olarak değerlendirirken, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock bu açıklamaların “absürt” olduğunu ifade etti.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, bu durumun yalnızca Ukrayna’nın ulusal egemenlik mücadelesi değil, aynı zamanda uluslararası hukukun üstünlüğünün savunusu olduğunu vurguladı.
Savunma Bakanı Richard Marles, ülkesinin Ukrayna’ya desteğini sürdüreceğini belirterek, sürecin “Ukrayna’nın şartlarına göre” sona ermesi gerektiğini savundu.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımında “İspanya’nın Ukrayna demokrasisine ve Devlet Başkanı’na verdiği desteği yeniden teyit etmek için pazartesi günü Kiev’de olacağım.” dedi.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Trump’ın Zelenskiy hakkındaki eleştirileri için “sükunet” çağrısında bulundu ve “Trump ile Zelenskiy arasındaki ilişkide çatlaklar var; ancak durumun sakinleşmesi ve barışın sağlanması bizim çıkarımıza.” dedi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Zelenskiy ile yaptığı telefon görüşmesinde ona “Ukrayna’nın demokratik yollarla seçilmiş başkanı” olarak destek verdiğini aktardı.
Ayrıca İngiltere’deki aşırı sağcı parti lideri Nigel Farage, Trump’ın sözlerinin her zaman