Dünya genelinde enflasyon ve resesyon arasında süregelen ikilem, özellikle Trump’ın korumacı politikalarının küresel ticareti etkileyebileceği yönündeki kaygılar ile jeopolitik risklerin artışı nedeniyle fiyatlandırmaları zorlaştırmaya devam ediyor.
Trump’ın “Önce Amerika” politikası kapsamında ABD’nin yakın ticari ilişkiler içerisinde bulunduğu ülkelere uyguladığı tarifeler, enflasyonist baskıları artırabileceği endişesini beraberinde getiriyor. Bu durum, ABD Merkez Bankası (Fed) için de politika alanının daralması anlamına gelebilir.
Geçtiğimiz hafta Truth Social platformu üzerinden açıklamalar yapan Trump, Meksika ve Kanada’dan ABD’ye uyuşturucu akışının sürdüğünü belirterek bu ülkelere uygulanacak tarifelerin 4 Mart’ta yürürlüğe gireceğini bildirdi. Ayrıca, Çin’e de yüzde 10’luk ek bir tarifenin uygulanacağını ifade etti ve karşılıklı tarifelerin 2 Nisan tarihine kadar geçerli olacağını belirtti.
Analistler, Trump’ın tarife planlarının Fed’in enflasyonla mücadelesinde elde ettiği kazanımlarla çelişebileceği ve bu durumun risk algısını artırdığına dikkati çekiyor. Yeni haftada yatırımcılar, ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam verisi ve Fed’in “Bej Kitap” raporu dahil olmak üzere yoğun bir veri gündemine odaklanmış durumda.
Piyasalardaki fiyatlamalarda, Fed’in haziran ayında yüzde 92 ihtimalle politika faizini 25 baz puan indireceği öngörülürken, yıl genelinde toplamda iki faiz indirimi yapılacağı dikkat çekiyor.
ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşen gerilimli görüşmenin ardından ortak basın toplantısı da iptal edilirken, nadir toprak elementleri anlaşması imzalanmadı. Trump, Zelenskiy’e “Bu anlaşmayı imzalayacaksınız yoksa biz yokuz. 3. Dünya Savaşı ile kumar oynuyorsun.” şeklinde bir uyarıda bulundu.
Trump, Zelenskiy’nin barışa henüz hazır olmadığını ve ABD’nin Oval Ofisi’ne saygısızlık ettiğini belirtirken, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ise barış anlaşması yapmak istemeyen bir liderle ekonomik anlaşma yapmanın zorluğunu ifade etti. Bessent, Zelenskiy ile müzakerelere devam edilip edilmeyeceğinin Trump’a bağlı olduğunu kaydetti.
Öte yandan, Trump’ın Avrupa Birliği’ne (AB) yönelik tarifeleri hakkında yaptığı açıklamalar da geçen haftanın öne çıkan gelişmeleri arasında yer aldı. Beyaz Saray’da düzenlediği kabine toplantısında, AB’ye yönelik gümrük vergilerini yakında açıklayacaklarını ve yüzde 25 oranında bir tarife getireceklerini duyurdu.
Trump, AB’ye uygulanacak gümrük vergisinin hangi seviyede olacağına dair soruları yanıtlarken, “Bir karar verdik, yakında açıklayacağız ve genel olarak yüzde 25 olacak. Bu, otomobiller ve diğer ürünleri kapsayacak. Avrupa Birliği, ABD’yi yok etmek amacıyla kuruldu, ama şimdi ben başkanım.” ifadelerini kullandı.
Tarife politikasına yönelik inceleme başlatan Trump, Truth Social üzerinden de “Bakır endüstrimizi yeniden inşa etmek için Ticaret Bakanımdan bakır ithalatını incelemelerini talep ettim.” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, ekonomi politikalarındaki belirsizliklerin yüksek olduğunu ve büyümenin sağlanabilmesi için makroekonomik ve finansal istikrarın korunması gerektiğini vurguladı.
Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, enflasyonun orta vadede kademeli olarak yüzde 2’ye düşeceğini beklemek için yeterli neden olsa da bunun kesin olmadığını ifade etti. Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid de, enflasyon beklentilerine dair anketlerin hatalı olabileceğine dikkat çektiği konuşmasında, enflasyonun son 40 yılın en yüksek düzeyine ulaştığını belirterek Fed’in dikkatli olması gerektiğini vurguladı