Siber Güvenlik Uzmanı Gökhan Say, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) gerçekleştirdiği bir araştırmanın sonuçlarını değerlendirerek, sosyal medya ve dijital platformlarda çocukların siber zorbalıkla karşılaşma oranının yüzde 52,2’ye ulaştığını belirtti.
Dünya genelinde bu oranın yüzde 65’lere kadar çıktığını vurgulayan Say, özellikle 8-14 yaş grubundaki çocukların, sanal ortamda anonim veya sahte hesaplardan gelen saldırılara maruz kalmasının önemli bir sorun haline geldiğini ifade etti.
Say, veri ve yapay zekanın birleşiminin tehlikeli boyutlara ulaştığını belirterek, yapay zeka ve “deepfake” teknolojileri sayesinde sahte içeriklerin üretilebildiğini ifade etti.
Manipülasyon çağında yaşadıklarını dile getiren Say, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 yılına ait global riskler raporunda, yapay zeka kaynaklı dezenformasyonun ilk sırada yer aldığını kaydetti. Mahremiyetin ciddi bir tehdit altında olduğunu, kişisel verilerin sokakta dolaşır hale geldiğini ifade etti. Verilerin önemli bir konu olduğunu ancak bunların yalnızca özel sektör ve kamu kuruluşlarıyla sınırlı olmadığını da vurguladı.
Yeni nesil eğitim sisteminin modern dünyanın gerekliliklerine uyum sağlaması gerektiğinin altını çizen Say, çocukların internet üzerindeki faaliyetlerinin yeterince denetlenmediğini bu nedenle de siber zorbalıkla karşı karşıya kaldıklarını aktardı.
Ebeveynlerin, teknolojiye karşı bilinçli tedbirler alması gerektiğini belirten Say, kötü niyetli kullanıcıların, ChatGPT’yi koruma amacıyla kullanmaktan daha fazla istismar ettiklerini ifade etti.
Yapay zekanın hem risk barındırdığını hem de büyük fırsatlar sunduğunu belirten Say, “Bu teknolojiden kaçış yok. Geri kalmanın tek bir risk taşıdığı gerçeği açık” şeklinde konuştu. Yapay zekanın yönetilmesi için hukuki düzenlemelerin şart olduğunu, aksi takdirde bunun büyük tehditler oluşturabileceğini belirtti. Avrupa Birliği’nde, yapay zekaya dair yasaların hazırlanmasının üç yıl sürdüğünü hatırlattı.
Paylaşımlarda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Say, “Bir insanın hayatını karartabilecek bir tuşa basmak, bir insanın ölümüne neden olabilecek kadar tehlikeli olabilir. Lütfen dikkatli olun” şeklindeki uyarısını yineledi.
FOTOĞRAF YORUMLARIYLA SİBER ZORBALIK
Avukat Gülşah Bilgeç Akdoğan, sosyal medyanın bireylere ifade özgürlüğü sağlarken, aynı zamanda başkalarının haklarına zarar verme tehlikesini de beraberinde getirdiğini belirtti.
Marmaray’da meydana gelen bir olay sonrası sosyal medyada yürütülen linç kampanyasını değerlendiren Akdoğan, mevcut düzenlemelerin çoğunlukla olaylar gerçekleştikten sonra uygulamaya konduğunu ifade etti.
Akdoğan, asılsız haberler nedeniyle sosyal medyadan tehdit ve hakaret mesajlarına maruz kalan bireylerin, bir fotoğraf altına yapılan alaycı yorumların siber zorbalığın en basit örneklerinden biri olduğunu belirterek, bu tür davranışların Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen hakaret, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin hukuka aykırı paylaşılması gibi suçları oluşturduğunu aktardı.
Klinik Psikolog Aybige Üstüner de Marmaray’da yaşanan olayın sosyal medyada geniş bir yankı uyandırdığını ve linç kültürüne dönüşme sürecinin hızlandığını anlattı.
Anonimliğin, sorumluluğun dağılmasına yol açarak bireylerin etik değerlere dayanan davranışlar sergileyememesine sebep olduğunu belirten Üstüner, sosyal medya ortamının kişileri k
