1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Sosyal Medya Zayıflık Yarışını Tetikliyor!

Sosyal Medya Zayıflık Yarışını Tetikliyor!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sosyal medyada hızla yayılan A4 kağıdı testi, gençler arasında yeni bir güzellik standardı olarak dikkat çekiyor. Bu test ile gençler bel inceliklerini A4 kağıdı ile ölçüp, bu görüntüleri paylaşıyor ve böylelikle zayıflık yarışına katılıyor. İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Ergen ve Ruh Sağlığı Hastalıkları Çocuk Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gonca Özyurt, sosyal medyanın gençlerin yaşamındaki etkisini vurgulayarak, bu platformların dünyayı keşfetmelerine yardımcı olduğunu belirtti.

Dr. Özyurt, gençlerin kendilerini ifade etme imkanının arttığını ifade ederken, “Sosyal medyada idealize edilmiş içerikler ve beden algısına dair dayatılan mükemmeliyet standartları, gençlerin kendilerini yetersiz ve özgüvensiz hissetmesine yol açabilmektedir. Bu durum, bedenleriyle ilgili takıntılı davranışların ortaya çıkmasına, zayıflama isteğine ya da yeme alışkanlıklarının kısıtlanmasına neden olabileceği gibi, psikiyatrik sorunlara da sebep olabilmektedir. Yeme bozuklukları, bu bağlamda sıkça görülen bir durumdur.” şeklinde konuştu.

“KENDİLERİNİ SÜREKLİ KUSURLU GÖRÜYORLAR”

Kız ergenlerde zayıflığın bir güzellik algısı olarak ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Özyurt, erkek ergenlerde ise daha spor bir görünüm ve kaslı yapı arayışının ön plana çıktığını söyledi. Bu süreçte, gençlerin kendilerini sürekli yetersiz hissetmesi ve ilgili kaygı bozukluklarının, yeme bozukluklarına yol açabileceğini ifade etti.

Dr. Özyurt, yeme bozukluğu sorunlarının ergenlik döneminde daha belirgin hale geldiğini vurguladı. “Ergenler, sosyal medyayı sıkça kullanarak beden algısı ile ilgili sürekli bir baskı altında hissediyorlar. Bu durum, 12-18 yaş aralığında belirginleşiyor ancak genç erişkinlik döneminde de varlığını sürdürebiliyor.” dedi.

“AİLEYLE KALİTELİ ZAMAN GEÇİRİLMELİ”

Ailelere sosyal medya kullanımı konusunda önerilerde bulunan Doç. Dr. Özyurt, çocuklarla daha fazla zaman geçirmenin önemini dile getirdi. Ailelerin birlikte kaliteli zaman geçirerek akşam yemeklerini paylaşmalarının, sosyal etkileşimleri artıracağının altını çizdi.

İyi bir iletişim kurmanın da önemine değinen Dr. Özyurt, gençlere mahremiyet alanları ve sosyal medya paylaşım kurallarının anlatılmasının gerektiğini belirtti. “Gençler, paylaştıkları bilgilerin doğruluğunu sorgulamalı ve sosyal medya platformlarında uygun filtreler kullanmalılar. Aile profili ve çocuk profili gibi seçeneklere dikkat ederek güvenli bir kullanım sağlamalıdırlar.” ifadelerini kullandı.

“AİLELER ROL MODEL OLMALI”

Sosyal medya platformlarında gençlerin ne tür içerikler izlediğinin takip edilebileceğini belirten Dr. Özyurt, ailelerin kendilerinin de rol model olmaları gerektiğini vurguladı. Ailelerin sosyal medya kullanımına dikkat etmeleri, yüz yüze iletişimi ve etkinlikleri önemsemeleri gerektiğini ifade etti.

Dr. Özyurt ayrıca, gençlerin okul ortamındaki akran ilişkileri ve öğretmenleri ile olan etkileşimlerini değerlendirmenin önemli olduğunu ve gerektiğinde okuldan destek alınabileceğini söyledi. Daha ağır vakalarda ise uzman desteği almalarının önemi üzerinde durarak, İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Psikiyatri Kliniği’ne başvurmalarını önerdi. Profesyonel destek sağlayarak ailelere psikoeğitim hizmetleri sunabileceklerini ve gençlerin terapi almasına olanak tanıyabileceklerini de belirtti.

Sosyal Medya Zayıflık Yarışını Tetikliyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir