Bu sezon Antalyaspor formasıyla dikkat çeken bir performans sergileyen Sam Larsson, 10 gol ve asist katkısıyla kariyerinin en verimli dönemlerinden birini geçiriyor. İsveçli futbolcu, Transfermarkt’a verdiği özel röportajda, Süper Lig’deki deneyimlerini, teknik direktör değişikliğinin takıma etkilerini ve futbol kariyerine dair gelecek planlarını paylaştı. Larsson, Antalya’da futbola olan sevgisini yeniden keşfettiğini belirtirken, Süper Lig’in zorlukları, genç teknik direktörlerle çalışmanın avantajları ve Çin futbolundaki ilginç tecrübeleri hakkında açık yüreklilikle konuştu.
– Bu sezon Antalyaspor formasıyla en verimli dönemlerinizi yaşıyorsunuz. 6 gol ve 4 asistlik bir performans sergilediniz. Bu başarıya ulaşmanızda hangi faktörler etkili oldu?
Türkiye Süper Ligi oldukça zorlu bir lig ve rekabete girmek, uyum sağlamak kolay olmuyor. Bu açıdan önemli bir etken var. Bu sezon daha merkezi bir pozisyonda oynuyorum, bu da benim için skor üretmeye daha yakın olmamı sağlıyor.
– Teknik direktör Emre Belözoğlu’nun gelişiyle birlikte takım ciddi bir yükseliş ivmesi yakaladı. Siz bu değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Emre Belözoğlu, takımıza net savunma kurallarını hızla kazandırdı. Kendisinin oyunculuk kariyerinde üst düzey uluslararası futbol tecrübesi var, ancak ona dair en önemli özelliklerden biri Türkiye ligini çok iyi bilmesi. Eğer takım savunmasını iyi yaparsanız, büyük avantaj sağlarsınız. Savunmadaki rahatlık, hücumda daha yaratıcı olmamıza imkan tanıdı.
– Antalyaspor’da Nuri Şahin, Sergen Yalçın ve Alex de Souza gibi genç teknik direktörlerle çalışma fırsatı buldunuz. Sizce genç teknik adamların modern futbola katkısı nasıl oluyor?
Türkiye’ye gelene kadar yalnızca deneyimli antrenörlerimle çalışma fırsatım oldu, fakat burada antrenörlük kariyerine yeni başlayan birçok isimle çalıştım. Genç teknik direktörlerin futbolculuk yıllarında Türkiye ve Avrupa’da oyun anlayışları oldukça gelişmiş. Onların tutkulu olmalarının yanı sıra, takım yönetiminde denge bulmaları gerektiğini de düşünüyorum çünkü Türk oyuncuların eğitiminde Avrupa ile önemli farklar var.
– Hollanda Eredivisie Ligi, Avrupa’nın en zorlu liglerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu ligde SC Heerenveen ve Feyenoord formalarıyla toplam 158 maça çıkıp 27 gol ve 42 asistlik etkileyici bir performans sergilediniz. Sizce bu rakamlara orada yeniden ulaşabilir misiniz?
Bunu mümkün görüyorum, ancak zaman zaman sahadaki rolüm değişiyor ve bu da beni daha çok oyun kurma ve savunma ile meşgul ediyor. Süper Lig ve Eredivisie arasında önemli farklar var; Süper Lig, gol ve asist üretme açısından daha zorlu bir lig olduğunu düşünüyorum.
– 2020 yılında Çin Süper Ligi ekiplerinden Dalian Professional’a transfer oldunuz. Ardından Türkiye’ye döndünüz. Geçtiğimiz yıl Dalian kulübü kapandı. Çin’deki futbol tecrübenizden ve yaşadıklarınızdan kısaca bahseder misiniz?
Bu süreç hakkında bir kitap yazmak gerekir diye düşünüyorum. Ne yazık ki Covid ve kısıtlamalar nedeniyle Çin’de geçirdiğim zamanı tam olarak deneyimleyemed