İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanmış olan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü “ihbar eden” taraf olarak yer alıyor. Bu iddianamede, sanık Özdağ’ın sosyal medya hesabı üzerinden farklı tarihlerde toplam 34 paylaşımda bulunarak, Suriyeliler ve diğer sığınmacı gruplar hakkında yanıltıcı içerikler paylaştığı ifade ediliyordu. Bu paylaşımların, yetkili makamlar tarafından yalanlandığı vurgulandı.
Özdağ’ın sosyal medya paylaşımlarında yer alan sözlerin, kışkırtıcı bir tutum sergilemeye yönelik ifadeler içermesi dikkat çekiyor. İddianamede bu paylaşımların, halkın bazı kesimlerini diğer kesimlere karşı kin ve düşmanlığa yönlendirdiği, ayrıca ayrımcılık ve nefreti teşvik edici bir nitelik taşıdığı belirtiliyor. Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından 21 Ocak’ta hazırlanan raporda, olaylara karışan kişilerin, Zafer Partisi’ne bağlı bireylerin sosyal medyada yaptığı paylaşımlar tarafından etkilendiği kaydedilmektedir.
Özdağ’ın paylaşımlarının, Kayseri’de meydana gelen olayların gelişiminde etkili olduğu ifade edilirken, suçun somut tehlike unsurlarının gerçekleştiği de iddianamede vurgulanmakta. Şüphelinin 18 Ağustos – 24 Aralık 2024 tarihleri arasında da ayrımcılık ve nefreti teşvik eden paylaşımlarına devam ettiği, bu nedenle üzerine atılı suçu işlediği hususunda yeterli şüphe bulunduğu aktarılmaktadır. İddianamede, Özdağ’ın basın ve yayın yoluyla zincirleme “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası ile cezalandırılmasının talep edildiği, ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” hükmünün uygulanması da istenmektedir.