Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, yağlı diyetlerin obezite üzerindeki etkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Coşkun, obezitenin meme kanseri riskini artırdığını ancak bu durumun nedeninin tam olarak açıklanamadığını belirtti. Yakın zamanda, İspanyol Ulusal Kanser Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirilen bir çalışma, obezite ile kanser arasındaki ilişkiyi aydınlatmayı amaçladı. Héctor Peinado ve ekibi tarafından Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırma, akciğer metastazı geliştiren üçlü negatif meme kanserli fareler üzerinde yapıldı ve yüksek yağ içeren diyetlerin metastazı tetikleyen mekanizmaları aktive ettiğini ortaya koydu.
Araştırma, yüksek yağlı diyetle beslenen obez bireylerde akciğer metastazının oluşumuna yol açan değişikliklerin meydana geldiğini ortaya koydu. Bu durum, vücutta trombosit aktivasyonunun artmasına ve kan pıhtılaşma kapasitesinin yükselmesine neden olmakta. Ayrıca, akciğer dokusundaki hücreleri bir arada tutan fibronektin proteininin aktivasyonu da metastaz sürecini destekliyor.
“İNSAN ÇALIŞMALARIYLA MUTLAKA DESTEKLENMELİ”
Obezitenin kan pıhtılaşmasını artırdığına dikkat çeken Coşkun, bu süreçte trombosit adı verilen kan hücrelerinin rolüne vurgu yaptı. Yüksek yağla beslenen hayvanlarda, birincil tümörden yayılan hücrelerin, normal diyetle beslenenlere göre kan dolaşımında daha fazla trombosit bulduğu görüldü. Yüksek yağlı diyet uygulamasının bıraktığında ve normal diyetle kilo kaybı yaşandığında, trombosit ve pıhtılaşma seviyelerinin normala döndüğü ve metastazların azaldığı belirtildi. Bu çalışma ile başka klinik araştırmalar bir araya getirildiğinde, diyet müdahalelerinin ve sağlıklı beslenme değişikliklerinin, trombosit aktivitesinin kontrolü ile belirli antitümör tedavilerinin etkinliğini artırabileceği ve metastaz oluşumunun engellenebileceği vurgulanıyor. Kanser tedavi süresi boyunca ve sonrasında sağlıklı beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi büyük önem taşıyor. Her ne kadar deneysel bir çalışma olsa da, bu araştırma meme kanserinin metastaz mekanizmaları açısından kayda değer olabilir. İnsan odaklı araştırmalarla desteklenmesi gerektiği özellikle vurgulanıyor.
