Bornova ilçesinde yaşayan ev kadını Tülay Yenigün (29) ve inşaatta faaliyet gösteren Veysi Yenigün, 9 yaşındaki Berra ve 4 yaşındaki Nare’nin ardından dünyaya gelen, SMA Tip 1 hastası 2,5 yaşındaki kızları Mihra Helin’in Valilik onaylı bağış kampanyası yaklaşık bir yıl önce sona erdi. Geçen yıl mayıs ayında Dubai’ye giden Yenigün ailesi, burada 2 ay süren gen tedavisi Zolgensma’yı aldıktan sonra İzmir’e geri döndü. Mihra Helin, yaklaşık üç ay süren kortizon tedavisinin ardından yoğun fizik tedavi desteği ile adım atmaya başladı.
Veysi Yenigün, ablalarının elinden tutarak yürümeye başlayan kızının sağlığına kavuşmasından büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Mihra Helin’in gen tedavisi almadan önce uzun süre yoğun bakımda kaldığını aktaran Yenigün, tedavi sonrası burnundan beslenmeye başlayan kızının, Zolgensma sayesinde rahat bir nefes alıp ağızdan beslenebilir hale geldiğini ifade etti.
Mihra Helin’in ayak bileği ve ayak eklemlerinin desteklenmesini sağlayan AFO aparatı sayesinde içe basmadan adım atabildiğini dile getiren Yenigün, “Süreç geride kaldı, çok şükür. Mihra Helin, 18 aylıkken Dubai’de yaklaşık 2 ay süren bir tedavi sürecimiz oldu. Şu anda ilacımız sayesinde Mihra Helin’in durumu daha iyi. Önceden kas kaybı yaşıyordu, ama bu sorunun üstesinden geldik” dedi.
“BAŞKA BEBEKLERE UMUT OLSUN”
Mihra Helin’in kampanyasına destek veren tüm bağışçılara teşekkür eden Yenigün, “Kızımızın başka bebeklere umut olmasını istiyoruz. Bu süreç çok önemli ve insanlar bu konuda daha duyarlı olmalı. SMA hastası bebeklerimizi hayatta tutmak için büyük bir mücadele veriyoruz. Çok şükür mutluyuz. Mihra Helin, haftada 3-4 gün fizik tedavi görüyor. Kaybettiği kasları geri kazanmaya çalışıyoruz. Yavaş yavaş konuşmaya da başlıyor. Ablalarına ‘Abla’ diye sesleniyor ve ikisiyle de çok iyi bir ilişki içinde” şeklinde konuştu.
“ELİNİ TUTUYORUM VE YÜRÜYOR”
3. sınıf öğrencisi olan Berra Yenigün, kardeşinin kampanya sürecini yakından takip ettiğini belirterek, “Zor bir süreçti ama şu an çok şükür birlikte yürüyebiliyoruz. Kendi kendine yürüyebilmesi için onun karşısına oyuncak koyuyoruz. Elini tutuyorum ve yürüyebiliyor, ama elimi bıraktığımda ağlıyor, yürüyemiyor. Kardeşim için çok endişelendim ve onu kaybetme korkum vardı. Ancak bu sürecin ardından içimde mutluluk ve neşe var” ifadelerini kullandı.