Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Küresel Ticaret Görünümü ve İstatistikleri raporunu yayımladı.
DTÖ, bu yılın başında dünya ticaretindeki büyümenin bu yıl ve 2026 yılında devam edeceğini öngörmüş, aynı zamanda mal ticaretinin küresel ekonomik büyüme ile paralel bir artış göstereceğini tahmin etmişti. Ancak, ocak ayından bu yana açıklanan kapsamlı gümrük tarifeleri nedeniyle DTÖ ekonomistleri, ticarete dair mevcut durumu yeniden değerlendirme gereği duydu.
Yayınlanan rapora göre, 14 Nisan itibarıyla karşılıklı gümrük tarifeleri sonrası mevcut koşullarda, DTÖ; dünya mal ticaret hacminin bu yıl yüzde 0,2 oranında azalmasını bekliyor. Bu tahmin, daha önce “düşük tarife” kapsamında ifade edilen yüzde 2,9’luk büyüme beklentisinin oldukça gerisinde.
ABD’nin karşılıklı tarifelerini 90 gün süreyle askıya alması, ticaretteki daralmayı hafifletiyor; ancak ticarete dair aşağı yönlü risklerin devam ettiği vurgulanıyor. Kuzey Amerika’daki ihracatın bu yıl yüzde 12,6 oranında azalması ise, ticaretteki düşüşün daha belirgin olacağını gösteriyor.
“Ticarette daralma daha keskin olabilir”
ABD tarafından açıklanan karşılıklı tarifelerin yeniden devreye girmesi, ticari ilişkileri etkileme potansiyeli taşıyan belirsizliğin artması, küresel mal ticaret görünümüne yönelik riskleri arttırıyor. Rapora göre, bu tarifelerin tekrar uygulanması halinde, küresel mal ticaret hacminin bu yıl yüzde 0,6 azalabileceği tahmin ediliyor. Eğer ticaret politikalarındaki belirsizlikler yaygın hale gelirse, daralmanın yüzdesinin yüzde 0,8’e kadar çıkabileceği öngörülüyor. Her iki durumun birden yaşanması halinde ise, küresel mal ticaretinde bu yıl yüzde 1,5’lik bir daralma görülebilir. 2026’da ise küresel ticaret hacminin yüzde 2,5 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.
“Ticari görünüm bölgeler arası büyük farklılıklar gösteriyor”
Dünya mal ticaret hacminin 2024’te yüzde 2,9 ve küresel ekonominin ise yüzde 2,8 oranında büyüyeceği tahmin edilmesine rağmen, bu yıla yönelik tahminler tam tersi bir eğilim gösteriyor. Tarife önlemlerinin etkisi, bölgeler arasında keskin farklılıklara yol açacak gibi görünüyor. Mevcut politikalar doğrultusunda, Kuzey Amerika’da bu yıl ihracatın yüzde 12,6, ithalatının ise yüzde 9,6 oranında azalması bekleniyor. Bu durum, bölgenin dünya mal ticareti büyümesine yüzde 1,7 puan eksik katkı sağlayarak, genel büyüme oranını olumsuz etkileyecek.
Asya ve Avrupa’da ise ihracat ve ithalatın sırasıyla yüzde 1 ve yüzde 1,9 oranında büyümesi bekleniyor. ABD-Çin ticaretindeki sorunların, küresel ticaret üzerinde önemli dalgalanmalara yol açması ve üçüncü pazarlarda Çin’in artan rekabetine dair endişeleri artırması öngörülüyor.
Ticaretin yeniden şekillendirilmesiyle birlikte, Çin’in dışındaki bölgelerde ticari mal ihracatının yüzde 4-9 arasında artması; ABD’nin Çin’den ithalatının özellikle tekstil, hazır giyim ve elektrikli ekipman gibi sektörlerde ciddi bir düşüş göstermesi, bu boşluğu doldurabilecek alternatif tedarikçiler için yeni fırsatlar yaratması bekleniyor.
ABD tarifelerinin yeniden yürürlüğe girmesi, ticaretlerini belirli ürünlere yoğunlaştırmış ve sınırlı kaynakları olan en az gelişmiş ülkeler için ciddi