Bahar aylarının gelmesiyle birlikte kene nüfusu artış göstermiştir ve bu durum kırsal bölgelerde insanların kene tarafından ısırılması olaylarını artırmaktadır. Keneler, insan ve hayvanların vücuduna tutunarak çeşitli hastalıkları bulaştırma riskini beraberinde getirmektedir.
2002 yılında Türkiye’de ilk kez görülen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), 2010 yılından itibaren Sivas, Tokat, Erzincan, Giresun, Yozgat ve Amasya gibi illerde ölümlere yol açan önemli bir hastalıktır.
Sağlık Bakanlığı, Tokyo Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen projede, bölgede yaygın olan kene türlerinin tanımlanması amacıyla bir çalışma gerçekleştirilmektedir. Japon ve Türk akademisyenlerden oluşan bir heyet, Tokat ve Sivas’ın çeşitli köylerine giderek, arazide ve hayvanlar üzerinde bulunan keneleri toplama faaliyetinde bulunmaktadır.
“SAHADA BOL MİKTARDA KENE VAR”
Kene ve kene kaynaklı hastalıklar üzerine çalışmalar yürüten Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Keskin, bu alanda uzun yıllardır araştırmalar yaptıklarını belirtti. Ege Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle yürütülen projede destek sağladıklarını ifade eden Keskin, “Cumartesi gününden itibaren sahadayız; birçok çalışma gerçekleştirdik. Sahada bol miktarda kene gözlemliyoruz. Üç farklı kene cinsi burada yaygın. Bu proje çerçevesinde özellikle kene kaynaklı hastalıkların önemine de dikkat çekmek istiyoruz. Bu bölgeler, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi açısından oldukça endemik. Keneler, 200’e kadar hastalık etkenini taşıyabiliyor ve bunların önemli bir kısmı insanlara geçebiliyor. Vatandaşların bu konuda bilinçlenmesi, projenin en önemli kazanımlarından biri olacaktır.” şeklinde konuştu.
“ALANDAN YÜZLERCE KENE TOPLADIK”
Proje ortaklarından Japonya Orman Bakanlığı Yaban Hayatı Biyolojisi Bölümünden Dr. Kandai Doi, “Şu ana kadar alandan yüzlerce kene topladık. Bu keneler genellikle üç farklı cinse ait. Bunların bazıları, KKKA virüsü taşıma riski taşıyor. Ayrıca, kenelerin dağılımına dair bir harita oluşturmayı planlıyoruz. Bu harita sayesinde riski tahmin etmeye yönelik çeşitli modellemeler yapmak mümkün hale gelecektir.” ifadelerini kullandı.