Uluslararası Para Fonu (IMF), Küresel Finansal İstikrar Raporu kapsamında “Jeopolitik Riskler: Varlık Fiyatları ve Finansal İstikrar Üzerindeki Etkileri” başlıklı bir bölümü yayımladı.
Yayımlanan raporda, jeopolitik risklerin yüksek seviyelerde seyrini sürdürdüğü vurgulanarak, savaşlar, terör eylemleri ve uluslararası gerginlikler gibi durumların, ekonomik istikrarı tehdit edebilir nitelikteki olumsuz olayların sayısının son yıllarda önemli ölçüde arttığına dikkat çekildi.
Jeopolitik risklerin ticaret gerilimleri olarak da kendini gösterebileceği belirtilirken, ticaret politikalarının her zaman jeopolitik ile ilişkili olmayabileceği ancak gümrük vergileri, ticaret savaşları ve yaptırımlar gibi tedbirlerin bu tür nedenlerle uygulanabileceği ve bunun da uluslararası ilişkiler ile ekonomik faaliyetler üzerinde etkili olabileceği ifade edildi.
Buna ek olarak, raporda jeopolitik risklerdeki artışın çeşitli yollarla makrofinansal istikrarı tehdit edebileceği aktarılmakta. Özellikle, gerçekleşen ya da potansiyel sınır ötesi ticaret ve finansal işlemler veya askeri çatışmalara dair kısıtlamaların, sermaye akışlarının yeniden şekillenmesine ve varlık fiyatlarında ani değişimlere neden olabileceği ifade ediliyor.
IMF’nin raporunda, varlık fiyatlarındaki olumsuz dalgalanmaların finansal ve finansal olmayan kurumların likidite ve ödeme güçlerini olumsuz etkileyebileceği, bunun yanı sıra makroekonomik istikrar üzerinde olumsuz bir geri dönüşüm riski yaratabileceği; dolayısıyla bu durumun geniş kapsamlı etkiler oluşturabileceği vurgulandı.
Buna ilaveten, IMF yetkilileri tarafından kaleme alınan bir blog yazısında, yükselen gerilimlerin hisse senedi pazarlarını negatif etkileyebileceği, kamu borçlanma maliyetlerini artırabileceği ve genel finansal istikrar için riskler barındırdığı kaydedildi.
Küresel jeopolitik risklerin yüksek düzeyde devam etmesinin finansal ve ekonomik istikrar üzerindeki potansiyel etkilerine dair endişelerin arttığı belirtilirken, savaşlar, diplomatik gerginlikler ve terörizm gibi olguların sınır ötesi ticaret ve yatırımlar üzerinde bozucu etkileri olabileceği ifade edildi.
Bu bağlamda, söz konusu yazıda, “Bu durum, varlık fiyatlarını olumsuz yönde etkileyebilir, finansal kurumların durumunu zayıflatabilir ve özel sektöre verilen kredilerin kısıtlanmasına neden olarak ekonomik aktiviteyi yavaşlatabilir, dolayısıyla finansal istikrarı tehdit edebilir.” ifadesine yer verildi.
Finansal kurumlar ve düzenleyicilerin jeopolitik riskleri tespit etmek ve yönetmek amacıyla yeterli kaynak ayırmaları, stres testleri ve analizler gerçekleştirmeleri gerektiği ifade edilen yazıda, bu kurumların jeopolitik risklerden doğabilecek potansiyel kayıpları karşılayabilecek yeterlikte sermaye ve likiditeye sahip olması gerekliliğine de vurgu yapıldı.
