Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirilen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar arasında, Müslümanların dünya nüfusunun %25’ini oluşturduğu ve İslam ekonomisinin 2.5 trilyon dolar civarında seyrettiği belirtildi.
Açıklamalarında, İslam alemi olarak ticaret, yatırım, finans ve işbirliği olanaklarının artırılması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, bu konudaki tartışmaların son derece yararlı olacağı inancını dile getirdi.
İslami finansın sunduğu adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar detaylı bir şekilde inceleneceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, büyüme modelleri ve teknoloji odaklı fintech çözümlerinden helal yaklaşımlara kadar pek çok konuda hedeflere bir adım daha yaklaşılacağını ifade etti.
İstanbul’un küresel bir merkez haline gelmesi adına yapılan adımların hem Türkiye için hem de İslam alemi için yeni fırsatlar sunacağına inandığını belirtti. Ayrıca, katılım finansının İstanbul’da gelişmesine büyük önem verdiklerini ve ilgili kurumların bu konuda kalıcı avantajlar sağlama çabasına gireceğini belirtti.
Finans alanında insan odaklı, adaletli ve merhametli bir ekonomik paradigmaya duyulan talebin giderek arttığını ifade eden Erdoğan, mevcut küresel ekonomik sistemin sorunlu yapısının üretimsiz büyümeyi teşvik ettiğini açıkladı. Faize dayalı ekonomik sistemle mücadele ettiğini belirterek, bu konuda muhalefetin kendisiyle karşı karşıya geldiğini söyledi.
Faizsiz ekonomiye olan özlemini dile getiren Erdoğan, bu konudaki duruşunun net olduğunu vurguladı. Ciddi ekonomik risklerin diğer ülkeleri yeni modeller geliştirmeye teşvik ettiğine de değindi.
İslami ekonomi ilkelerinin toplumsal dayanışmayı ön plana çıkardığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı, ülkemizde katılım bankacılığının %8,1 oranında kalmasının yeterli olmadığını düşündüğünü ifade etti.
Halkbank’ın katılım sektöründe hizmet verecek olmasından memnuniyet duyduğunu belirten Erdoğan, alternatif modellerin yaygınlaşması için herkesin sorumluluk taşıdığını vurguladı.
Ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin deprem felaketinin izlerini silmeye çalıştığını ve bu doğrultuda önemli adımlar attıklarını açıkladı. 201 bin konutun anahtarının teslim edildiğini ve yıl sonuna kadar 252 bin konutun daha depremzedelere verilmesinin hedeflendiğini belirtti.
Tüm zorluklara rağmen ülkenin iyi bir yolda olduğunu söyleyen Erdoğan, deprem bölgesinde yaraların hızla sarıldığını ifade etti. Suriye’deki istikrarın sağlanması için yapılan görüşmelere İstanbul’un ev sahipliği yapacağını ve Gazze’de ateşkesin sağlanmasına yönelik çabaların sürdüğünü aktardı.
Ayrıca, son iki yılda uygulanan ekonomik programın olumlu sonuçlarını görmeye başladıklarını ve enflasyonda kaydedilen iyileşmeleri vurgulayarak, kalıcı olarak tek haneli enflasyon hedefi koyduklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yıllık enflasyon oranının düşmeye devam ettiğini ve petrol fiyatlarındaki düşüşün de etkili olduğunu belirtti. Merkez Bankası’nın brüt rezervlerinin 153 milyar doları aştığını ifade etti. Emek yoğun sektörler için KOSGEB desteği vermeye başladıklarını, ayrıca kayıt dışı ile mücadele konusundaki adımların hızla atıldığını aktardı.
Sonunda, büyüme rakamlarının doğru yolda olunduğunu gösterdiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinin en düşük enflasyon ve faiz oranlarına sahip bir hükü