Hindistan, hava sahasını 23 Mayıs’a kadar Pakistan’a ait tüm uçuşlara kapattığını açıkladı. Bu karar, özellikle Pakistan tarafından işletilen uçakları kapsıyor.
India Today gazetesinin haberine göre, Hindistan hükümeti, Pakistan’a ait sivil ve askeri uçakların Hint hava sahasından geçişini yasaklayan bir havacılık bildirisi (NOTAM) yayımladı. Bu bildiride, kısıtlamanın, Pakistan menşeli veya kiralanan tüm uçakları kapsadığı ifade edildi.
Ayrıca Pakistan, 24 Nisan’da hava sahasını Hindistan’a ait uçuşlara kapattığını duyurmuştu. Bu iki ülke arasındaki gerilim, Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde 22 Nisan’da gerçekleşen ve 26 kişinin yaşamını yitirdiği silahlı saldırının ardından daha da arttı.
Hindistan, saldırının arkasında Pakistan’ın olduğunu iddia ederek “İndus Suları Anlaşması”nı askıya aldı, Pakistanlı diplomatların ülkeyi terk etmesini istedi ve Pakistan vatandaşlarına yönelik vize hizmetlerini durdurdu. Verilen vizelerin iptal edildiği bilgisi de paylaşıldı.
Pakistan ise bu suçlamaları reddederek Hindistan’ın diplomatik personel sayısına sınırlama getirdi. Aynı zamanda, “İndus Suları Anlaşması”na yönelik müdahalelerin savaş nedeni olacağını duyurdu. Hindistan ile ticaret ilişkilerini askıya almakla birlikte hava sahasını da kapattı.
RUBİO-ŞAHBAZ ŞERİF GÖRÜŞMESİ
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde Cammu Keşmir’deki terör saldırısı sonrası yaşananları ele aldı. Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Şerif’in, saldırı sonrası Güney Asya’daki gelişmeleri aktardığı belirtildi.
Şerif, ülkesinin terörle mücadeledeki rolünü vurgularken, Hindistan’ın gerilimi artıran tutumlarının endişe verici olduğunu ifade etti. Hindistan’ın Pakistan’ı terör saldırılarıyla ilişkilendirme çabalarını reddetti.
Ayrıca, saldırı ile ilgili tarafsız bir soruşturma talebinde bulunan Şerif, ABD’ye, Hindistan’a gerilimi düşürmesi konusunda telkinde bulunma çağrısında bulundu.
Hindistan’ın “İndus Suları Anlaşması”nı askıya almasından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Şerif, bu tür bir yaklaşımın bir su kaynağını silah olarak kullanmak anlamına geldiğini belirtti. Anlaşmada her iki tarafın taahhütlerinden tek taraflı olarak vazgeçmenin mümkün olmadığını aktardı.
Şerif, Güney Asya’da kalıcı barışın sağlanmasının, Cammu Keşmir meselesinin barışçıl yollarla çözülmesinden geçtiğini ifade etti. Marco Rubio ise Güney Asya’da barış ve istikrar için iki tarafın işbirliğini sürdürmesinin önemine vurgu yaptı.
*Haberin fotoğrafı AA tarafından servis edilmiştir