Bir rapora göre, güvenlik, tüketicilerin öncelikli endişeleri arasında yer almaya devam ediyor. Tüketicilerin yüzde 77’si online alışveriş sırasında güvenliğe, yüzde 79’u ise finansal işlemlerde hızdan daha fazla önem veriyor. Araştırmaya katılan her 10 kişiden neredeyse 6’sı (yüzde 57) kimliklerinin çalınma ya da dolandırıcılık mağduru olma korkusu taşıyor. Rapor, ayrıca, “herkese uyan tek bir çözüm” olmadığını vurguluyor. Farklı tüketici grupları arasında güvenlik bilinci değişiklik gösterirken, Z Kuşağı (18-27 yaş arası) online alışverişte hızlı bir deneyim talep edenlerin sayısını, Baby Boomers (60 yaş ve üstü) grubuna göre neredeyse 2,5 kat artırıyor.
Öte yandan, tüketiciler için güvenliği ve konforu dengede tutmanın en etkili yönteminin ödeme işlemlerini optimize etmek olduğuna inanan üye işyerlerinin yüzde 56’sı ve kredi sağlayıcıların neredeyse yarısı (yüzde 49) daha sorunsuz bir müşteri deneyimi ile güvenliğe odaklanarak, ödeme süreçlerini iyileştirmeye çalışıyor.
Kişisel verilerini mobil uygulamalar veya web siteleri üzerinden paylaşma konusundaki endişe oranı ise yüzde 83’e kadar yükseliyor. Tüketicilerin yüzde 49’u online mağazalara yönelik güvenin “kesinlikle çok önemli” olduğunu belirtirken, online bankalarla veri paylaşımında endişe duyanların oranı yüzde 76 civarındayken, güvenin “kesinlikle çok önemli” olduğuna inananlar yüzde 67. Diğer taraftan, üye işyerlerinin yüzde 39’u dolandırıcılık açısından yüksek risk altına girmekten ve buna bağlı olarak işlem ücretlerinin artmasından kaygılanıyor. Kredi verenler ise yeni ve karmaşıklaşan dolandırıcılık taktiklerinden endişe duymakta, bu oran sırasıyla yüzde 35 ve yüzde 34 olarak kaydedilmiştir.
Dolandırıcılığın zararı hem tüketicilere hem de işletmelere büyük
Tüketicilerin yüzde 91’i bir satın alma işlemi sırasında dolandırıcılıkla karşılaşmaları durumunda o şirkete bir daha asla başvurmayacaklarını ifade ediyor. Ayrıca, tüketici dürüstlüğüne güvenmek, kuruluşları çeşitli risklere maruz bırakabiliyor. “Birinci taraf dolandırıcılığı” olarak adlandırılan, tüketicilerin hatalı bir işlem için itirazda bulunması durumu, kurumsal yapılar için yılda yaklaşık 50 milyar dolara mal oluyor. 2027 yılına kadar global ölçekte online ödeme dolandırıcılığından kaynaklanacak toplam zararının ise 343 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor.
Mastercard, gerçek zamanlı işlem skorlama sistemlerinden çok katmanlı kimlik doğrulama çözümlerine, tokenizasyon teknolojisinden uçtan uca şifrelemeye kadar geniş bir yelpazede hizmet sunarak, finansal kuruluşlar ve tüketiciler için kapsamlı koruma sağlıyor. Risk danışmanlığı hizmetleri aracılığıyla kurumların güvenlik stratejilerini güçlendiren Mastercard, bu entegre çözümlerle hem kullanıcı deneyimini hem de işlem güvenliğini yeniden şekillendirmeyi hedefliyor.