Teknik direktör Emre Belözoğlu, geçtiğimiz günlerde önemli açıklamalarda bulundu. Futbolculuk kariyerinde forma giydiği Galatasaray ve Inter takımlarına transferine dair detayları paylaşan Belözoğlu, Alex de Souza hakkında dikkat çekici yorumlarda bulundu.
Inter’e transfer süreci hakkında bilgi veren Belözoğlu, “O dönemde Inter, hem Okan ağabeyi hem de beni izliyordu. Okan’ın transferi biraz sonradan gerçekleşti. Beni bir yıl izlediler, Okan ağabeyi ise sadece iki maç gördükten sonra ‘Emre’den daha iyi oyuncu bulduk’ dediler. O benimle beraber iki sezon kaldı, ardından Beşiktaş’a döndü. Ben de Inter’de onun ardından bir buçuk sene daha kaldım. Transfer süreci bizim açımızdan oldukça zorluydu” şeklinde konuştu.
‘GALATASARAY’DA KALABİLİRDİK’
Emre Belözoğlu, Galatasaray’da kalma olasılıklarının olduğunu dile getirerek, “O dönemde Galatasaray’da kalma şansımız vardı, ancak Avrupa’daki başarılarımızın ardından çok ciddi teklifler aldık. Yöneticileri eleştirmek istemem ama eğer çok isterlerse biz o dönemde Galatasaray’da kalabilirdik” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de forma giydiği en iyi dönem hakkında düşüncelerini paylaşan Belözoğlu, “Yan yana oynadığım en iyi oyuncu Ronaldo, Türkiye’de ise Hagi. 1999-2000 kadrosu, Türkiye’nin gördüğü en iyi kadro olabilir” dedi.
‘3 TEMMUZ DÖNEMİNDE BÜYÜK ACILAR ÇEKTİK’
Fenerbahçe’de geçirdiği dönemin zorlu süreçlerinden biri olan 3 Temmuz sürecine değinen Belözoğlu, “Bu dönemi yaşamış olmaktan dolayı kendimi her zaman değerli hissettim. İnsanlar bazen unutabiliyor, belki de en büyük nimet unutmak. 3 Temmuz, Fenerbahçe’nin en zor dönemlerinden biriydi. O dönemde bayrakı tutan (Aykut Kocaman) ve ona destek olan oyuncular vardı. Bu durumu önemli buluyorum. Aziz Yıldırım gibi yöneticilerimizle sıkıntılı günlerimiz oldu. Cefası bizlere aitken, sonra sefasını başkaları sürdü. O zaman benim futbolcu olarak orada bulunmam büyük bir acıydı” açıklamalarında bulundu.
2011 yılındaki Fenerbahçe kadrosunun Avrupa’da başarılı olabileceğini vurgulayan Belözoğlu, “2010-11 sezonundaki takım, oldukça kaliteliydi. Şampiyonluğu son ana kadar kovaladı ve biz bu unvanı kazandık. Her şampiyonluk, her takıma helaldir. Ancak Türkiye’de ayrışmanın rahatsız edici bir şekilde arttığını düşünüyorum. O dönemin takımı, Avrupa’da da büyük başarılar elde edebilirdi. Sivas maçında şampiyonluk için mücadele etmek oldukça zorluydu ve bazen insanlar durumu dışarıdan değerlendiriyor” dedi.
‘FUTBOL DÜNYASI SAMİMİ DEĞİL’
Futbol dünyasının samimiyetsizliği konusunda Emre Belözoğlu, “Futbol dünyasının hiç de samimi olduğunu düşünmüyorum. Başkanlar, yöneticiler, medya mensupları ve bazı teknik adamlar bu konuda samimi değil” ifadelerini kullandı.
Erol Bulut’un Fenerbahçe’den ayrılışı hakkında da konuşan Belözoğlu, “2020-21 sezonunun son on haftasında 8-9 puan geriden gelip farkı 1 puana düşürdük. Erol hoca ayrıldığında ben onun sezon sonuna kadar kalmasını istemiştim. Kendime ait olarak hem teknik direktörlük hem de futbolculuk yapma isteğimi dile getirdim ama talep gelince işleri devraldım. O dönemde takım içindeki futbolcu olarak 5-10 maç oynayabilirdim, ama Erol hoca bunu istememişti. Ayrılış sürecinde onun ayrılmasını istememiştim. O, sezon son