Newcastle Üniversitesi’nde sosyal coğrafya profesörü Alastair Bonnett, “Dünyaya Bakışınızı Değiştirecek 40 Harita” adlı eserinin girişinde, “Bu 40 haritanın her biri sarsıcı” ifadesine yer veriyor.
Bonnett, bu haritaları keşfettiğinde “duygusal bir şok” yaşadığını aktarıyor. “Bunlar, dünyayı algılayışımıza meydan okuyan haritalar. Bazen bakış açımızı genişletiyor, bazen de tamamen yıkıyorlar” şeklinde devam ediyor.
Coğrafya ile toplum arasındaki etkileşimi ele alan birçok çalışmanın yazarı olan Bonnett, eserlerinin Türkçe de dahil olmak üzere toplamda 19 dile çevrildiğini belirtiyor.
Bu son kitabında, antik dönem haritalarından en modern teknolojiyle üretilen haritalara kadar geniş bir yelpazeye yer veriyor ve bu haritalar yalnızca gezegenimizi değil, uzayı da kapsıyor.
Bonnett ile kitabındaki çeşitli ve zengin içerik yelpazesini yansıtan altı haritayı inceledik.
1. Çin’in keşfi: Sahte ama anlamlı bir harita
2001 yılındaki bir keşif, Şanghay’daki bir antika dükkanında gerçekleşti. Amatör bir tarihçi, 1418 yılına ait bir dünya haritası buldu. Bu harita, Amerika’yı içeriyordu ve Kristof Kolomb’un bu kıtaya ulaşmasından 70 yıl önce tasarlanmıştı.
Haritayı çizen kişi, Antarktika da dahil olmak üzere tüm kıtaları şaşırtıcı bir doğrulukla çizmiş, üzerine de ilginç açıklamalar eklemişti. Örneğin, Afrika hakkında “Buradaki insanların derisi siyah cila gibidir” ifadesi yer alırken, Güney Amerika için “İnsanlar kurban olarak kullanılır ve ateşe taparlar” gibi açıklamalar da bulunuyordu.
1418 Haritası’na dair haberler dünya genelinde ses getirdi. Bonnett, BBC Mundo’ya verdiği röportajda, “Çinlilerin Amerika’yı Avrupalılardan önce keşfettiği fikri çok önemli” diyor. Bu keşif, efsanevi Çinli kâşif Zheng He liderliğindeki bir keşif grubuna atfedilmişti. Ancak bu haritanın tamamen sahte olduğu ortaya çıktı.
Bonnett, haritanın detaylarının o kadar zengin olduğunu belirtiyor ki, bunun ancak çok sayıda keşif seferinin verilerinin bir araya gelmesiyle mümkün olabileceğini savunuyor. Eserindeki tek sahte harita olarak nitelendirdiği bu çizim, tarihin farklı yönlerini araştırma isteğini temsil ediyor. O, “Çin, dünyada en olağanüstü haritacılık geleneğine sahip bir ülke. Zheng He’nin keşifleri, dünya üzerinde çok büyük bir etki bıraktı” diyor.
2. Azteklerin ‘büyülü’ haritaları
Bonnett, ‘modern’ haritaların genellikle yollar ve şehirlerden oluştuğunu söylüyor ve iki Aztek haritasını ele alarak “Ancak birçok ‘modern öncesi’ haritada sihir ve anlatım da öne çıkıyor” diye ekliyor.
Bu haritalar, Codex Quetzalecatzin ve Codex Nuttall isimli eserlerdir. Codex Quetzalecatzin 1593 yılına, Codex Nuttall ise 16. yüzyılın başlarına tarihleniyor ve ikisi de nadir bulunan haritalar arasındadır. Çünkü İspanyolların “şeytani” olarak gördüğü birçok harita, kitap ve metin yok edilmişti.
Bonnett, Codex Nuttall için “Başta bir harita gibi görünmüyor” diyor. “Haritaları genellikle gerçekliği yukarıdan bakış açısıyla yorumlarız; fakat burada insanlar, hayvanlar ve fantastik varlıklar farklı perspektiflerden tasvir ediliyor. Açık ağızlı bir yaratık, bir mağaranın varlığını temsil ediyor” şeklinde açıklamada bulunuyor.
Diğer yandan,