El Salvador’da yer alan ve “dünyanın en korkunç hapishanesi” olarak adlandırılan CECOT (Terörizm Tutukevi Merkezi), ilk kez bir İngiliz gazeteci tarafından ziyaret edildi. Gazeteci, gözlemlediği manzaraların ardından yaşadığı deneyimi “cehennemden bir köşe” olarak tanımladı.
İngiliz gazetecinin aktardığı bilgilere göre, hapishanedeki mahkumların tamamı dövmeli ve tıraşlı kafalarıyla göze çarpıyor. Bu mahkumlar, MS-13 ve Barrio 18 gibi iki acımasız çetenin üyeleri olarak, işledikleri korkunç suçlarla tanınıyorlar.
Hapishaneye girişte, hükümet yetkilileri tarafından mahkumların işlediği suçların kanıtları gösterildi. Toplu tecavüz, işkence ve vahşi cinayetler gibi inanılmaz suçların failleri olan mahkumlar, cesetleri parçalayarak sokaklara atma eylemleriyle de bölge halkını korkutmuştu.
Hapishanenin 8. bölümünde yer alan 32 toplu hücreden birini ziyaret eden gazeteci, her hücrede yaklaşık 100 mahkumun bulunduğunu ifade etti. Mahkumların boş ve karanlık bakışları, gazetecide derin bir rahatsızlık hissi oluştururken, aynı zamanda garip bir merhamet duygusu da uyandırdı.
Gazeteci, hapishane koşullarını “insanlık dışı” olarak nitelendirerek, mahkumların günün 23.5 saatini yataksız metal ranzalarda geçirdiğini, yalnızca fısıldayarak konuşmalarına izin verildiğini ve dış dünyayla hiçbir iletişimlerinin olmadığını aktardı.
Haberde, ABD Başkanı Donald Trump ile El Salvador hükümeti arasında imzalanan yeni bir anlaşmaya da yer verildi. Bu anlaşmayla, ABD’deki şiddet suçluları ve yasadışı göçmenlerin bu hapishaneye gönderilmesi planlanıyor. Uzmanlar, bu durumun uluslararası insan hakları açısından ciddi tartışmalara yol açabileceğini belirtiyor.
