Dr. Öğretim Üyesi Osman El Jundi, 9 Şubat tarihinin, toplumda sağlıklı yaşam bilincini artırmayı, tütün kullanımının zararları hakkında farkındalığı artırmayı ve tütün ürünlerini kullananları bırakmaları yönünde teşvik etmeyi amaçlayan Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak kutlandığını vurguladı.
El Jundi, sigara kullanımının yalnızca akciğerleri değil, tüm vücut organlarının sağlığını tehdit ettiğini ve çeşitli ölümcül hastalıklara yol açtığını ifade etti. “Başta sigara olmak üzere tüm tütün ürünleri, akciğerlerde ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Sigara kullanımı, kronik bronşit ve KOAH gibi akciğerler üzerindeki tıkayıcı hastalıkların başlıca sebebidir. Ayrıca, sigara, akciğer enfeksiyonu riskini artırarak akciğerlerin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediği için tedavi süreçlerini uzatır ve enfeksiyona karşı daha dirençsiz hale getirir. En tehlikeli ve ölümcül hastalıklardan biri olan akciğer kanseri de, çoğu zaman sinsi bir şekilde ilerlediği için geç dönemde teşhis edilmektedir. Hiç sigara içmeyen bireylerde bile sigara dumanına maruz kalma, yukarıda belirtilen hastalıkların gelişim riskini artırabilir” dedi.
Sigara kullanımının ağızdan başlayarak tüm sindirim sisteminde kanser gelişiminde önemli bir rol oynadığını belirten El Jundi, “Sigara içmek, ağız hijyenini bozmakta ve tat alma duyusunu olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle sigara dumanına maruz kalan çocuklarda büyüme geriliği ile üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları sıkça görülür” şeklinde uyarıda bulundu.
El Jundi, sigara dumanında bağımlılık yapan maddenin nikotin olduğunu kaydetti. “Nikotin, sigara içildikten sonra hızla ağız ve akciğerlerden emilerek kanda hızla yükselir. Bu yükseliş, beyinde geçici bir tatmin ve rahatlama hissi yaratan dopamin salınımına neden olur. Ancak, sigara kullanımı arttıkça vücutta tolerans gelişir ve aynı etkiyi elde etmek için daha fazla nikotin almak gerekir. Nikotin, yalnızca bağımlılıkta etkili bir madde olarak öne çıkmaktadır” diye belirtti.
Akciğerlere sigara dumanının iki farklı yol ile ulaştığını vurgulayan El Jundi, “Dumandan bir kısmı doğrudan ağız ve akciğerlere çekilirken, diğer kısmı sigara ucu üzerinden dolaylı olarak akciğerlere geçmektedir. Her iki duman da sağlığa zarar vermekte ve olumsuz etkilere yol açmaktadır” dedi.
“SİGARA YAŞININ DÜŞMESİ BAĞIMLILIĞI ARTIRIYOR”
Her yıl sigaraya başlama yaşının giderek düştüğüne dikkat çeken El Jundi, “Erken yaşta sigara içme alışkanlığı, bağımlılığı artırmakta ve bırakma olasılığını azaltmaktadır. Özellikle 13 ila 19 yaş aralığında, nikotin dışında bulunan asetaldehit maddesi de bağımlılığa katkıda bulunmaktadır. Bu sebeple ergenlik döneminde sigara içmeye başlayan gençler, daha hızlı bir şekilde bağımlılığı benimsemekte ve gelecekte bırakmada daha fazla zorluk yaşamaktadır. Genetik faktörler de önemli bir rol oynar; karaciğerlerinde nikotin metabolizması yavaş olan kişilerde günlük sigara ihtiyacı daha düşüktür. Hızlı bir metabolizmaya sahip olan kişiler ise daha fazla sigara içme eğilimindedir. Bu durum, bazı bireylerin günde sadece 5 sigara ile yetinirken, diğerlerinin 40-60 sigara içme ihtiyacı hissetmesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
“TETİKLEYİCİ FAKTÖRLERİN FARKINA VARILMASI GEREKİYOR”
Sigara
