Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 20 Aralık 2018’de “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü”nü ilan etti. Bu özel gün, gıda kaynaklı açlık, hastalık ve diğer sorunlara dikkat çekmek amacıyla her yıl 7 Haziran’da, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) işbirliği ile kutlanmaktadır.
Bu yıl “Bilimin Işığında Eylemler” temasıyla gerçekleştirilen etkinlik, gıda ile ilgili bilinçli kararların alınmasında bilimin önemini vurguluyor.
FAO’nun yayımladığı “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü 2025 Raporu”na göre, her yıl yaklaşık 600 milyon insan gıda kaynaklı hastalıklardan muzdarip durumda.
Gıda kaynaklı hastalıkların tedavi maliyetinin yıllık 15 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Ayrıca, bu hastalıkların ekonomik etkileri düşük ve orta gelirli ülkelerde yıllık 110 milyar doları aşarak, üretkenlik kaybı ile sağlık harcamalarına yol açmaktadır.
“TÜKETTİĞİMİZ GIDA GÜVENLİ DEĞİLSE ONA GIDA DİYEMEYİZ”
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, “Dünya Gıda Güvenilirliği Günü”nün önemini ve FAO Türkiye’nin bu alandaki faaliyetlerini değerlendirirken, aynı zamanda çatışma bölgelerindeki gıda güvenliği konularına da değindi.
Selışık, gıda güvenilirliği konusunda farkındalığın artırılması gerektiğine dikkat çekerken, “Tükettiğimiz gıda güvenli değilse ona gıda diyemeyiz” ifadelerini kullandı.
Gıda güvenilirliğinin bir süreç sonunda sağlandığını belirten Selışık, bu sürecin mevzuat, üretim ve kontrol mekanizmasını kapsadığına işaret etti. “Bu üçlü olmadan, güvenilir gıdayı sağlamak mümkün değildir” dedi.
Tüketicinin gıda güvenilirliği konusundaki rolüne de dikkat çeken Selışık, “Aldığınız ürünler gerçekten hijyenik mi? Gıda kodeksine uygun mu? Bakanlığın denetiminden geçmiş mi? Eğer bu konulara dikkat ederseniz, güvenilir bir gıda tüketiyorsunuz demektir” şeklinde konuştu.
Selışık, dünya genelinde 600 milyon insanın güvenilir gıda tüketemediği için sağlık tehditleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. “420 milyon insan, güvenilir gıda konusunda yetersizlikten dolayı hayatını kaybediyor. 5 yaş altındaki çocukların da bu gıdalar nedeniyle hastalandığı ve yaklaşık 125 milyon çocuğun bu durumdan etkilendiğini biliyoruz” dedi.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin (SDG) açlığa son verme amacının önemine değinen Selışık, “Gıda güvenilirliğini sağlamak için üretilen gıdanın bilimsel yöntemlerle işlenip, doğru süreçlerden geçirilerek raflara ulaşmasını sağlamalıyız” ifadelerini kullandı.
Gıda güvenilirliğinin sağlanmasında üretici, tedarikçi ve tüketicinin sorumluluklarının önemine vurgu yapan Selışık, “Çiftçilerimizi de göz önünde bulundurmalıyız. Eğer pestisitleri aşırı kullanıyor veya zamanında hasat etmiyorlarsa, güvenilir gıda elde edemeyiz” diye ekledi.
Selışık, gıda güvenilirliğinin herkesin sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, “DSÖ ve FAO olarak bu ortak çağrıyı yapıyoruz. Farkındalık çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.