D vitamini, son yıllarda adından sıkça söz ettiren bir vitamin haline geldi. Bunun en belirgin nedeni, kemik sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinin yanı sıra bağışıklık sistemi, diyabet, otoimmün hastalıklar ve kanser gibi çeşitli rahatsızlıklarla da ilişkilendirilmesidir. Bu vitaminin önemi anlaşıldıkça, bireyler D vitamini seviyelerinin nasıl olduğu hakkında daha çok bilgi edinmek istiyor. Ancak herkesin D vitamini ölçümü yaptırması şart mı? D vitamini takviyesine başlamadan önce ölçüm yaptırmak gerekli mi? Bu sorulara cevap veren Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Müslüm Tuna, özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde D vitamini seviyesinin normal aralıklarda bulunmasının önemine vurgu yapıyor. Bu vitaminin, kemik sağlığı haricinde de birçok faydası olduğunu belirtiyor. “D vitamini düzeyi normal olan bireylerde solunum yolu enfeksiyonlarının şiddetinin daha az olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bazı araştırmalar, bebeklik döneminden itibaren düzenli D vitamini alan çocuklarda tip 1 diyabet gelişiminin daha nispeten düşük olduğunu ortaya koymaktadır.” ifadesini kullanıyor.
D vitamini eksikliği ile kanser arasında uzun süreli bir ilişki incelenmiş olsa da, bu iki faktör arasında kesin bir neden-sonuç bağı kurmanın mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Tuna, mevcut çalışmalarda D vitamini tedavisinin kanser gelişimini azalttığı veya mevcut kanser vakalarını iyileştirdiğini gösteren bir bulguya rastlanmadığını aktarıyor.
D vitamini düzeyi hafif ya da orta seviyede eksik olan bireylerde genellikle belirgin bir şikâyet ortaya çıkmazken, seviyesi ciddi şekilde düşenlerde halsizlik, yorgunluk, güçsüzlük gibi belirtiler gözlemlenebiliyor. D vitamini eksikliği, çocukluk döneminde raşitizme, erişkinlikte ise osteoporoz ve kemik kırıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecektir. Yeterli D vitamini ve kalsiyum alımının sağlanmaması, büyüme ve gelişim döneminde kişilerin doruk kemik kütlesinin düşük kalmasına sebep olur ve ilerleyen yıllarda kemik erimesi riski artar.
5 Erişkinin 4’ünde Eksik
Prof. Dr. Mazhar Müslüm Tuna, günümüzde her beş erişkinden dördünde D vitamini eksikliği olduğunun altını çiziyor. Özellikle yaşlılar, kadınlar, ofis çalışanları ile vardiyalı çalışan kişiler ve bakımevlerinde kalan bireyler, bu vitaminin eksikliği ile daha sık karşılaşmaktadır.
D Vitamini Kaynakları
D vitamininin en fazla bulunduğu besinler arasında deniz ürünleri, özellikle somon balığı öne çıkıyor. Süt, yumurta ve peynir gibi gıdaların içinde ise az miktarda D vitamini yer alıyor. Günlük D vitamini ihtiyacının sadece yüzde 15-20‘sinin gıdalardan karşılanabildiği, bu vitaminin büyük bölümünün ise güneş ışınları aracılığıyla deri aracılığıyla sentezlendiği dikkat çekiyor.
Güneş Zengini Ülkede D Vitamini Neden Eksik Olur?
Bu bağlamda, “Güneş zengini bir ülkede D vitamini eksikliği neden bu kadar yaygın?” sorusu akıllara geliyor. Prof. Dr. Mazhar Müslüm Tuna, Türkiye’de yeterli D vitamini sentezinin yalnızca mayıs-kasım arasında olabildiğini belirtiyor. Bu süreçte, güneş ışınlarından faydalanmak için en uygun zamanın 11:00-15:00 arası olduğunu kaydediyor. Güneşlenme süresinin her gün 30-60 dakika arasında tutulması gerektiğini, yüz, el ve kolların doğrudan güneşe mar