Covid-19 pandemisi sonrasında, özellikle acil servislerde genç hastalarda ani ölüm vakalarının artış gösterdiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Dünya genelinde en çok merak edilen konu, bu ani ölümlerin Covid-19 aşılarıyla mı yoksa koronavirüsün etkileriyle mi ilişkili olduğu. İngiltere’de 46 milyon kişi üzerinden gerçekleştirilen bir araştırma bu soruya yanıt buldu. Covid-19 aşılarının, damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi ve inme riskini azalttığı ortaya kondu” dedi.
“ANİ ÖLÜMLERİN NEDENİ COVID-19’UN DAMARLAR ÜZERİNDE YAPTIĞI HASAR”
Özkaya, vücutta damar tıkanıklığı oluşumuna ve akciğer, kalp ile beyin damarlarında ölümle sonuçlanan durumlara yol açan üç temel faktör olduğuna dikkat çekti. Bu faktörler; damar iç duvarında (endotel) meydana gelen hasar, ameliyat veya hastalık gibi sebeplerle vücudun hareketsiz kalması ve pıhtılaşmaya neden olan genetik faktörler ve ilaç kullanımı olarak sıralandı. Damar iç duvarı hasarının en kritik unsur olduğunu vurgulayan Özkaya, Covid-19 virüsü ile enfekte olan bireylerde, virüs yüküne bağlı olarak özellikle ‘sitokin’ fırtınasının, kan plazmasının damar iç duvarında ciddi zararlar meydana getirdiğini söyledi. Bu durumun, pıhtı oluşumunun ilk aşamasını tetiklediğini ifade etti. Ayrıca, hareketsizlik nedeniyle pıhtı oluşumunun da kolaylaştığına dikkat çekti. Young individuals particularly face the risk of fatal heart attacks as a consequence of the compromised vascular structure post-Covid-19, especially when engaged in intense physical activities.
Aşıların, salgın sürecinde insan vücudundaki virüs yükünü azaltarak, hem hastalığa bağlı ağır sonuçların yaşanmasını hem de kan plazmasının damar iç duvarındaki olumsuz etkilerini minimize ettiğini belirten Özkaya, sözlerine şöyle devam etti: “Bu sebeple, damar tıkanıklıklarını ve akciğer, kalp ile beyin damarlarındaki ölümcül tıkanıklıkları azalttığını düşünüyoruz. Covid-19 aşılarının genç ölümlerinde bir artışa neden olmadığı; aksine, söz konusu ölümlerin Covid-19’un damarlar üzerindeki zararlı etkilerine dayandığı kanıtlanmıştır.”
