Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Nevzat Aykut Bayrak, çocuklarda kabızlık probleminin giderek artış gösterdiğine dair önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Bayrak, kabızlık vakalarının %95’inin fonksiyonel nedenlerden kaynaklandığını belirterek, “Haftada iki kereden az dışkılama, ağrılı dışkılama, keçi pisliği ya da zeytin tanesi biçiminde dışkılama ile geniş çaplı dışkılama ve dışkı kaçırma, kabızlığın en belirgin belirtileridir” diye konuştu.
Kabızlık sorununun büyük ölçüde fonksiyonel nedenlerden kaynaklandığını ifade eden Doç. Dr. Bayrak, “Fonksiyonel kabızlık, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı ile doğrudan ilişkilidir. Bu vakaların %95’i çeşitli önlemlerle ve tedavi yöntemleriyle düzeltilebilir. Ancak, %5 oranında bazı durumlar organik nedenlere veya hastalıklara bağlı gelişebilmekte. Hirschsprung hastalığı gibi cerrahi müdahale gerektiren durumlar da nadiren görülmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kabızlık sorununu önlemede lifli besinlerin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Bayrak, “Kabak, kereviz, ıspanak, semizotu ve bamya gibi lif zengini sebzelerin çocukların diyetinde yer alması büyük önem taşır. Bu sebzelerin çorba yerine, mümkün olduğunca diri ve bütün olarak tüketilmesi önerilmektedir. Ayrıca, kayısı, erik ve dut gibi lifli meyvelerin kabızlığa iyi geldiğini, ancak muz gibi meyvelerin kabızlık oluşturabileceğini belirtmek gerekir” ifadelerini kullandı.
Kabızlık yaşayan çocuklarda inek sütü tüketiminin sınırlandırılması gerektiğini söyleyen Bayrak, “İnek sütü, besleyici olmasına karşın, kabızlık yapıcı bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, su tüketimi düşük olan çocuklarda inek sütünü dikkatli bir şekilde tüketmemiz gerekiyor. Eğer süt tüketimini azaltmak gerekiyorsa, yoğurt, ayran ve peynir gibi süt ürünlerine yönelmek daha sağlıklı bir seçenek olacaktır” dedi.
“SU TÜKETİMİ ARTIRILMALI”
Doç. Dr. Bayrak, su tüketiminin kabızlık tedavisindeki kritik önemine vurgu yaparak, “Yeteri kadar su içmeyen çocuklarda dışkı sertleşir ve bağırsak hareketleri yavaşlar. Bu nedenle, su tüketimini artırmak, kabızlığın önlenmesinde hayati rol oynamaktadır” şeklinde konuştu.
Özellikle okul öncesi dönemde, çocukların tekrarlayan ağrılı deneyimler nedeniyle dışkılarını tutma eğiliminde bulunduğunu belirten Doç. Dr. Bayrak, “Bu davranış biçimi kronik kabızlık sorununa yol açabilir. Fakat basit tıbbi ve davranışsal müdahalelerle bu durumun ilerlemesi önlenebilir” dedi.
Kabızlık eğer üç ayı geçerse kronikleştiğine işaret eden Bayrak, “Kronik kabızlık tedavi edilmediği takdirde çocukların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İlk bir ay içerisinde kendi çabalarımızla durumu düzeltemezsek, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalıyız” ifadesini kullandı.
