Çin ve Fransa’nın dışişleri bakanları, Pekin’de önemli bir toplantı düzenledi.
Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot’un iki günlük ziyaretinin ilk gününde, Çinli mevkidaşı Wang, yapılan görüşmeyi “yapıcı” bir şekilde değerlendirdi. Toplantıda, iki ülkenin yanı sıra Çin-AB ilişkileri üzerinde de durulurken, taraflar ortak meselelerde daha derinlemesine iletişim sağlamak amacıyla dışişleri bakanlıkları arasındaki istişare mekanizmasını kullanacaklarını ifade ettiler.
Buluşma, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa Birliği ve Çin gibi ticaret ortaklarına yönelik gümrük vergileri uygulaması veya tehditleriyle küresel ticareti sarsan bir dönemde gerçekleşti.
Wang, “Uluslararası ortamda meydana gelen köklü değişiklikler karşısında, her iki taraf da kapsamlı stratejik ortaklar olarak tarihsel bir farkındalıkla hareket etmeli, çok taraflılığı desteklemeli ve tek taraflılıklara karşı çıkmalıdır” şeklinde konuştu. Wang, iki ülkenin ortak anlayışlarını geliştirmeye devam ettiğini belirtti:
“Henüz yapacaklarımız bitmedi. Uluslararası ve bölgesel sıcak noktalardaki konularda stratejik koordinasyonumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.”
Her iki ülke, yapay zeka, dijital ekonomi, akıllı bağlantılı araçlar, yeşil hidrojen ve biyo-üretim gibi yenilikçi sektörlerin keşfi için işbirliği yapma isteğini dile getirirken, tarım, nükleer enerji, havacılık ve uzay alanlarındaki işbirliğini derinleştirme konusunda da mutabakata vardı.
Wang, “Ayrıca daha yetenekli ve istekli Çinli işletmeleri Fransa’da yatırım yapmaya ve iş kurmaya teşvik edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Fransa’nın her türlü ticaret savaşına karşı tutumunu vurgulayan Barrot, özellikle Avrupa Birliği (AB) ile Çin arasındaki ticaret meselelerinde diyaloğu savundu. Bununla birlikte, Fransa’nın AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic’in Pekin’deki temaslarını desteklediğini de sözlerine ekledi.
Rusya-Ukrayna Savaşı hakkında Barrot, Çin’i Rusya’yı müzakerelere ikna etme konusunda rol oynamaya teşvik etmeye çalıştı. Barrot, ticari ve güvenlik çıkarları dikkate alındığında Fransa ve Çin’in ilişkilerinin “çok daha verimli ve güçlü” olabileceğini belirtti.
