Seçimlerden yaklaşık bir ay sonra hükümet kurma yetkisi, eski Başbakan ve merkez sağ ÖVP’nin eski Genel Başkanı Karl Nehammer’e verilmişti. Ancak Nehammer, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ile liberal Yeni Avusturya Partisi (NEOS) arasında gerçekleştirdiği iki aylık görüşmelerde bir sonuca ulaşamadı. Bu durum üzerine, Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, 6 Ocak itibarıyla hükümet kurma görevini aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Başkanı Herbert Kickl’e devretti.
FPÖ ile hükümet kurma görüşmelerine katılan tek parti olan ÖVP ile 10 Ocak’ta müzakerelere başlandı. İki parti, önceki koalisyon görüşmelerinin başarısızlığına sebep olan bütçe açığını çözme konusunda hızlı bir uzlaşı sağlama umuduyla hareket ediyor. Ancak, yeni hükümetin kurulabileceği düşüncesi pekişip pekişmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Taraflar arasında aşırı sağcıların Avrupa Birliği’ne (AB) yaklaşımı, Rusya ile olan bağlar, merkez sağın bankalara yönelik yeni vergi düzenlemesi ile evde çocuk bakımına ilişkin sosyal desteklerin kaldırılması gibi konularda anlaşmazlıklar yaşanması, iki parti arasındaki gerilimleri artırmıştır.
Son gelişmeler, bakanlık görevlerini üstlenecek adaylar üzerinde de ciddi ihtilafların yaşandığını, bu nedenle müzakerelerin belirsizlik içinde seyrettiğini gösteriyor. Ülke basınında bu durum geniş bir şekilde yer almakta.
“Görüşmeler zorlu bir sürece girdi”
Dün, merkez sağ ÖVP tarafından yapılan bir yazılı açıklamada, görüşmelerin zor bir aşamaya girdiği ifade edildi. Açıklamanın ardından ÖVP Genel Başkanı Christian Stocker, Cumhurbaşkanı Van der Bellen ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Tarafların karşılıklı suçlamalarının gölgesinde, bugün aşırı sağcı lider Kickl’in Cumhurbaşkanı Van der Bellen ile görüşmesi bekleniyor. Bu görüşmenin ardından koalisyon müzakerelerinin devam edip etmeyeceği veya erken seçim yoluna gidilip gidilmeyeceği netlik kazanacak.
Öte yandan, Avusturya’da en son 1962 yılında ÖVP ve SPÖ arasında gerçekleştirilen koalisyon müzakereleri 129 gün sürmüştü. Bu durum, hükümet kurulamayan 130 günlük süreçle yeni bir siyasi rekor olarak kayıtlara geçti.
